Hülya Koçyiğit'in sinemamıza kazndırdığı, bir çok gencin ''Ben bundan daha iyi koşacağım.'' diyerek atletizme yöneldiği harketler zincirini izleyeceğiz. Bu zinciri tanımlamak için Nutella severler derneğinden alıntı yapacağız.
Eller abartısız küçük bir açıyla yandadır, dirsekler kırılmamıştır. baş geride, göğüs ileridedir. Kollar koşma eylemi boyunca asla omuzdan sallanmaz. Hülya abla dirseklerini beline dayamıştır, elleri bel kalça kombinasyonunun mütemmim cüzü olarak ileri geri değil, yere paralel ve hafif dairesel bir hareketle salınır. bu bir ekoldür, işte. Türk sineması sırf bu koşma efekti ile çok şey kazanmıştır. (deepdiver, 04.05.2004 14:30)
Sol kol ileriyi sağ kol geriyi gösterir, baş hafifçe sola yatırılmıştır. parmak uçlarında ceylan gibi sekilir, eller sallanmaz, hareket etmez, korkuluğu andırır, koşuda ızdırap çekiyorum teması işlenir. Son derece narin ve zarif olunmalıdır, elbisenin beline bağlı bulunan eşarp uçuşmalıdır. Deniz kenarında yapılanı en makbulüdür, yoğun çalışmalar sonrası birebir yapabildiğim koşudur. dalga geçilmemelidir, zira çok zordur böyle koşabilmek kuzum. (sun of a beach, 04.05.2004 14:57)
Acaba, gerçekten akşam yola çıkıp sabaha kadar erkeği için koşacak bir kadın var mıdır?
Size daha iyi hizmet sunmak, içerik ve reklamları kişiselleştirmek için çerezler aracılığı ile internet tarama verileri topluyoruz.