Hoşgeldiniz!

masal

Keloğlan Masalları 31. Bölüm | Çizgi Film 10:28
Keloğlan Masalları 31. Bölüm | Çizgi Film 498 izlenme - 8 yıl önce Keloğlan, Cesur ve kendine güvenen bir Türk masal kahramanı. Türk ve Altay mitolijisinde, halk kültüründe ve masallarda adı geçen saçsız kahramandır. Bazı lehçelerde Kaloğlan olarak da bilinir. Kısaltılmış olarak Kalca (Kalça) veya Kelçe (Kelce) olarak da geçer. Çoğu zaman güldürücü öğeler taşır. Kurnazlığı ve bahtı temsil eder. Zor durumlardan aklı ve şansı sayesinde kurtulur. Kalçapır (Kelce Batur) olarak geçtiği şiveler vardır. Helce biçimiyle de söylendiği olur. Pek çok Türk dilinde “Kal” sözcüğü kel demektir. Azericede “Keçel” (ç ve l değişimi ile) olarak bilinir. Keloğlan'ın Altay masallarındaki eski biçimi olan Kelçe; çokbilmiş, kurnaz ve talihlidir. Ukala ve alaycı olarak da görünür. Kendisini kele dönüştürerek öteki dünyaya bile gidebilir, göğün yedi katını ve yıldızları dolaşır. Altay efsanelerinde kel kadın şaman ölüleri bile diriltir. Bu nedenle kellik bir güç simgesidir. Güneşli bir günde kar yağdırır, fırtına çıkarır. Manas Destanında Targıl Taz adlı bir kahin vardır (Taz, kel demektir). Kel/Kal sözcüğünün Moğolca Gal “Ateş” sözcüğü ile de bağlantısı vardır. Ateş kutsallık ve güç içeren bir enerjiye sahiptir. Moğolların Gal Han adlı bir Tanrıları vardır. Keloğlan, Anadolu Türk masalları arasında önemli bir yere sahiptir. Annesi ile yaşayan Keloğlan, yoksul bir delikanlıdır. Geçinmek için birçok işe girip çıkar. Sakar ve saftır, ancak yeri geldiğinde hazırcevap olması ve karşılaştığı sorunlara akılcı, pratik çözümler bulmayı bilir. Bu özellikleriyle de, her masalın sonunda mutlaka muradına eren bir kahramandır.
Kuzey Köker - Hayaller Gerçek Olur (Masal Şatosu Film Müziği) 03:23
Kuzey Köker - Hayaller Gerçek Olur (Masal Şatosu Film Müziği) 419 izlenme - 5 yıl önce Kuzey Köker'in, Wovie etiketiyle yayınlanan "Hayaller Gerçek Olur" isimli tekli çalışması, video klibiyle netd müzik'te. Söz & Müzik: Yaprak Çamlıca Düzenleme: Sezgin Gezgin Mix & Mastering: Candar Köker
Metin Şentürk - Aşk Bu Değil Yapma Güzel 02:35
Metin Şentürk - Aşk Bu Değil Yapma Güzel 962 izlenme - 10 yıl önce Albüm Adı: Masal - Klasik Türk Sanat Müziği Ölmeyen Şarkılar Çıkış Tarihi: 24.11.2006 Arabesk Şarkı Sözleri: Aşk bu değil Yapma güzel Sen insanı güldürürsün, sen İnsanı güldürürsün Sevişirken güzel güzel Sen insanı öldürürsün, sen İnsanı güldürürsün Aşk bu değil Yapma güzel Sen insanı öldürürsün, sen İnsanı güldürürsün.
Keloğlan Masalları 38. Bölüm | Çizgi Film 10:41
Keloğlan Masalları 38. Bölüm | Çizgi Film 484 izlenme - 8 yıl önce Keloğlan, Cesur ve kendine güvenen bir Türk masal kahramanı. Türk ve Altay mitolijisinde, halk kültüründe ve masallarda adı geçen saçsız kahramandır. Bazı lehçelerde Kaloğlan olarak da bilinir. Kısaltılmış olarak Kalca (Kalça) veya Kelçe (Kelce) olarak da geçer. Çoğu zaman güldürücü öğeler taşır. Kurnazlığı ve bahtı temsil eder. Zor durumlardan aklı ve şansı sayesinde kurtulur. Kalçapır (Kelce Batur) olarak geçtiği şiveler vardır. Helce biçimiyle de söylendiği olur. Pek çok Türk dilinde “Kal” sözcüğü kel demektir. Azericede “Keçel” (ç ve l değişimi ile) olarak bilinir. Keloğlan'ın Altay masallarındaki eski biçimi olan Kelçe; çokbilmiş, kurnaz ve talihlidir. Ukala ve alaycı olarak da görünür. Kendisini kele dönüştürerek öteki dünyaya bile gidebilir, göğün yedi katını ve yıldızları dolaşır. Altay efsanelerinde kel kadın şaman ölüleri bile diriltir. Bu nedenle kellik bir güç simgesidir. Güneşli bir günde kar yağdırır, fırtına çıkarır. Manas Destanında Targıl Taz adlı bir kahin vardır (Taz, kel demektir). Kel/Kal sözcüğünün Moğolca Gal “Ateş” sözcüğü ile de bağlantısı vardır. Ateş kutsallık ve güç içeren bir enerjiye sahiptir. Moğolların Gal Han adlı bir Tanrıları vardır. Keloğlan, Anadolu Türk masalları arasında önemli bir yere sahiptir. Annesi ile yaşayan Keloğlan, yoksul bir delikanlıdır. Geçinmek için birçok işe girip çıkar. Sakar ve saftır, ancak yeri geldiğinde hazırcevap olması ve karşılaştığı sorunlara akılcı, pratik çözümler bulmayı bilir. Bu özellikleriyle de, her masalın sonunda mutlaka muradına eren bir kahramandır.
Murat Kekilli - Bir Masal Rüzgarı 03:44
Murat Kekilli - Bir Masal Rüzgarı 812 izlenme - 10 yıl önce Albüm Adı: Bir Ahir Zaman Çıkış Tarihi: 29.08.2006 Türkçe Rock Şarkı Sözleri: Bilmecede bilinmeyen sözlerimdin sen Eskittiğim bu şehirde serabım oldun Tanrıya yalvardığım dualarımdın İşlediğim en büyük günahım oldun Bir deli rüzgar esti alıp götürdü seni benden Bir deli rüzgar esti alıp götürdü düşlerinden Bir deli rüzgar götürdü benim şehrimden (Bir deli rüzgar götürdü seni şehrimden) Bak masallarımız bitti acılar sardık Çıkmaz bir sokaktaki rüyaya daldık Umutlara söylediğim şarkılarımdın Yüreğimdeki o çölde serabım oldun Şiir; Belki bilmiyorsun ama Bakışlarından öpüyorum seni Belki anlamıyorsun ama Yalnızlığından öpüyorum seni
Pınar Aylin - Şaşkın 03:38
Pınar Aylin - Şaşkın 824 izlenme - 10 yıl önce Albüm: Masal Bu Ya (2009) Yapım Şirketi: SEYHAN MÜZİK YAPIM Şarkı Sözleri(lyrics): Duydum her şeyi Duydum hepsini Tek yanlıştım doğruyu götürür mü soru bu A yanlış, B doğru, C olmaz, D oldu Şaşkın sevgilim değerimi bari söyle Hadi bakalım bul benden bi daha böyle Şaşkın, Çapkın Duydum her şeyi Duydum hepsini Tek yanlıştım doğruyu götürür mü soru bu A yanlış, B doğru, C olmaz, D oldu Şaşkın sevgilim değerimi bari söyle Hadi bakalım bul benden bi daha böyle Şaşkın, Çapkın
Jack Ve Fasulye Sırığı Masalı 11:48
Jack Ve Fasulye Sırığı Masalı 273 izlenme - 6 yıl önce Masal nedir? Masallar, çocuklar için vazgeçilmezdir. Çocukların, hele okul öncesi ve okula yeni başlayan bütün çocukların ilgisini büyük ölçüde çeker. Olağanüstü kahramanların başlarından geçen olağanüstü olayların yer ve zaman belirtilmeden anlatıldığı edebiyat türüne “masal” denir. Halk dilinde anlatılarak oluşan sözlü edebiyat ürünüdür. Masalar bir yazar tarafından sonradan yazıya geçirilir. Masallar nesir, nazım karışık olabilir. Masalların girişinde genellikle tekerlemeler bulunur. Bunlar şiir şeklinde olur. Masallar, özellikle çocuklara hitap eden eğitsel içerikli metinler olduğu için kolay anlaşılır ve akıcı bir anlatıma sahiptir. Masallar, merak duygusunu en fazla uyaran yazı türlerinden biridir. Masalda olayların nasıl gelişeceği, kahramanların neler yaşayacağı, masalın nasıl sonlanacağı gibi konularda okuyucu veya dinleyici aşırı derecede meraklanır. Bu bakımdan masallar çok sürükleyicidir...
Minik Erik Ağacı Masalı 05:41
Minik Erik Ağacı Masalı 274 izlenme - 6 yıl önce Minik Erik Ağacı masalını çocuğunuza siz de okumak isterseniz: Bir varmış bir yokmuş. Fidanlıkta yeşermiş bir erik ağacı varmış. Bir sabah Minik Erik Ağacı gözlerini açmış. Hafifçe gerinmiş. Birazcık sallanmış. Bir o yana bir bu yana... Biraz sağa, biraz sola... Azıcık öne, azıcık arkaya... Dalları yanında duran portakal ağacını gıdıklamış. Portakal ağacı kıkır kıkır gülmüş. “Dikkat et arkadaşım. Dalların beni gıdıklıyor.” demiş. Erik ağacı hem şaşırmış, hem utanmış. Arkadaşından özür dilemiş. Ama ne olduğunu anlayamamış. Her sabah uyanınca bu hareketleri yaparmış ilk defa arkadaşına değmiş dalları. Ne olmuş, nasıl olmuş derken... Arkasından duran büyük elma ağacı seslenmiş. “Büyüyorsun Minik Erik Ağacı, her gün büyüyorsun.” Büyümek güzelmiş de diğer ağaçlar ile temas etmek zormuş. Hem kendi istediği gibi durmak hem de kimseyi kızdırmamak ya da üzmemek en zoruymuş. İletişim kurmak bazen birlikte hareket etmek gerekiyormuş. Her gün büyüyor değişiyormuş. Her değiştiğinde yeni bir duruş bulması, diğer ağaçlarla yeniden anlaşması gerekiyormuş. Artık daha dikkatli olmalı dalını gövdesini kontrol etmeliymiş. Öyle dönmüş böyle uzamış. Bir türlü yerini bulamamış. “Fidanlıkta hayat çok zor keşke bir bahçede olsam” diye düşünmüş. Bunu çok istemiş. Bir gün bir çocuk ve dedesi gelmiş fidanlığa. Almışlar bizim minik erik ağcını. Bir arabaya koymuşlar. Az gitmişler uz gitmişler dere tepe düz gitmişler. Varmışlar bir bahçeye. Minik Erik ağacı şaşırmış. Çocuk çok heyecanlıymış. Hep koşuşturup neşe ile konuşuyormuş. Çocuk kürek ile kazmış toprağı. Dedesi ile birlikte dikmişler Minik Erik Ağacını. Çocuk koşup su getirmiş, dökmüş Minik Erik Ağacı’nın dibine. Bu erik ağacının çok hoşuna gitmiş. “Benim canım ağacım” diye sarılmış çocuk. Bu da Minik Erik Ağacı’nın çok hoşuna gitmiş. “Bak dede annemin ağacı senin ağacından küçük ama benim ağacımdan büyük.” “Küçük, büyük, en büyük.” Demiş çocuk. Minik Erik Ağacı bakmış çocuk haklı boy boy ağaç var ama en küçükleri o. Yine de Minik Erik Ağacı sevmiş yerini. Hafifçe gerinmiş. Birazcık sallanmış. Bir o yana bir bu yana... Hiç bir sorun yok! Anne Ağaç ve Dede Ağaç Minik Erik Ağacını sevgi ile kabullenmiş. Günler geçmiş Minik Erik Ağacı her gün büyümüş. Sonbaharda yaprak dökmüş. Kışın biraz üşümüş. İlkbaharda çiçek açmış. Yazın meyve vermiş. Büyüdükçe dallarına kuşlar konmaya başlamış. Çocuklar dallarından meyve koparmış. Kediler dallarında köpekler gölgesinde uyumuş. Hatta bir sincap gövdesine yuva yapmış. Asıl olanlar bundan sonra olmuş. Sincap demiş ; “Oh ne güzel ev buldum kendime, istediğim gibi yaşarım!”. “Cik cik cik burası senin evin değil.” demiş kuş “benim evim!”. “Miyav miyav burası ikinizin de değil benim. Evim gidin burdan!” demiş kedi. Ah bir kargaşa çıkmış. “Miyav miyav”, “cik cik”, “vik, vik” derken, karışmış bahçe. Bahçede ki bu kargaşa herkesi rahatsız etmiş. Tüm ağaçlar, bitkiler ve diğer hayvanlar durun yapmayın demiş olmamış. Minik Erik Ağacı “Bana bakın!” demiş. “Benim gövdemde, dallarımda yaşamak istiyorsanız...” Sözünü kesmiş kuş; “Ben burada mutlu mutlu yaşıyordum. Bu sincap...” Sincap itiraz etmiş, kedi söze karışmış yine ortalık karışmış. “Miyav miyav”, “cik cik”, “vik, vik” Sonunda Minik Erik Ağacı bir sallanmış! Üstünde yaşamak isteyen tüm hayvanları karşısına almış. “Ben artık büyük bir ağacım hepinize yuva olabilirim. Bu yuva da nasıl yaşamak istersiniz? Böyle kavga edip hem bir birinizi hem bütün bahçeyi mutsuz ederek mi? Dallarımı gövdemi kardeşçe paylaşıp mutlu olarak mı?” Hayvanlar bakmışlar Erik Ağacı haklı; Paylaşarak birlikte mutlu yaşamak en güzeli. Öyle de yapmışlar. Yıllar geçtikçe onlara yeni hayvanlar katılmış. Minik Erik Ağacı büyümüş, Koca Erik Ağacı olmuş. O güzel bahçede pek çok hayvanın mutlu yaşadığı bir yuva olmuş.
Keloğlan Masalları 14. Bölüm | Çizgi Film 10:35
Keloğlan Masalları 14. Bölüm | Çizgi Film 453 izlenme - 8 yıl önce Keloğlan, Cesur ve kendine güvenen bir Türk masal kahramanı. Türk ve Altay mitolijisinde, halk kültüründe ve masallarda adı geçen saçsız kahramandır. Bazı lehçelerde Kaloğlan olarak da bilinir. Kısaltılmış olarak Kalca (Kalça) veya Kelçe (Kelce) olarak da geçer. Çoğu zaman güldürücü öğeler taşır. Kurnazlığı ve bahtı temsil eder. Zor durumlardan aklı ve şansı sayesinde kurtulur. Kalçapır (Kelce Batur) olarak geçtiği şiveler vardır. Helce biçimiyle de söylendiği olur. Pek çok Türk dilinde “Kal” sözcüğü kel demektir. Azericede “Keçel” (ç ve l değişimi ile) olarak bilinir. Keloğlan'ın Altay masallarındaki eski biçimi olan Kelçe; çokbilmiş, kurnaz ve talihlidir. Ukala ve alaycı olarak da görünür. Kendisini kele dönüştürerek öteki dünyaya bile gidebilir, göğün yedi katını ve yıldızları dolaşır. Altay efsanelerinde kel kadın şaman ölüleri bile diriltir. Bu nedenle kellik bir güç simgesidir. Güneşli bir günde kar yağdırır, fırtına çıkarır. Manas Destanında Targıl Taz adlı bir kahin vardır (Taz, kel demektir). Kel/Kal sözcüğünün Moğolca Gal “Ateş” sözcüğü ile de bağlantısı vardır. Ateş kutsallık ve güç içeren bir enerjiye sahiptir. Moğolların Gal Han adlı bir Tanrıları vardır. Keloğlan, Anadolu Türk masalları arasında önemli bir yere sahiptir. Annesi ile yaşayan Keloğlan, yoksul bir delikanlıdır. Geçinmek için birçok işe girip çıkar. Sakar ve saftır, ancak yeri geldiğinde hazırcevap olması ve karşılaştığı sorunlara akılcı, pratik çözümler bulmayı bilir. Bu özellikleriyle de, her masalın sonunda mutlaka muradına eren bir kahramandır.
Çocuklara Masallar - Herkül ve Firavun 09:38
Çocuklara Masallar - Herkül ve Firavun 384 izlenme - 8 yıl önce Çocuklara eğlenceli ve eğitici masallar serisi; "Herkül ve Firavun" Masallar Hakkında Kısa Özet Bilgi İlk anlatanı bilinmeyen ve ağızdan ağıza sürüp gelen, olağanüstü, düş ürünü olaylarla örülü anlatım türü. Masallar, olağanüstü olabildikleri gibi gerçekçi de olabilir, yani gerçek kişilere, gerçek olaylara dayandıkları izlenimini veren masallar da vardır. Ama her iki masal çeşidinde de düş ürünü, uydurma oluş, ana niteliktir. Bu ise biçimde, anlatımda belirginleşir. Sözgelimi, destancının tersine masalcı, dinleyenleri anlatılanlara inandırmak savında değildir. Ne de hikâyeci gibi anlatılanlara gerçek süsü vermek ister. Daha masalın başındaki tekerlemeyle dinleyici masala hazırlanır. Olayın uydurmalığına dikkati çekilir. Anlatımsa kısa ve yoğundur. Olaylar önemlerine göre sıralanarak aktarılır ve miş'li geçmiş, şimdiki zaman ya da geniş zamanın rivayeti kullanılır. Masallar, konularına göre şu
Keloğlan Masalları 36. Bölüm | Çizgi Film 10:28
Keloğlan Masalları 36. Bölüm | Çizgi Film 449 izlenme - 8 yıl önce Keloğlan, Cesur ve kendine güvenen bir Türk masal kahramanı. Türk ve Altay mitolijisinde, halk kültüründe ve masallarda adı geçen saçsız kahramandır. Bazı lehçelerde Kaloğlan olarak da bilinir. Kısaltılmış olarak Kalca (Kalça) veya Kelçe (Kelce) olarak da geçer. Çoğu zaman güldürücü öğeler taşır. Kurnazlığı ve bahtı temsil eder. Zor durumlardan aklı ve şansı sayesinde kurtulur. Kalçapır (Kelce Batur) olarak geçtiği şiveler vardır. Helce biçimiyle de söylendiği olur. Pek çok Türk dilinde “Kal” sözcüğü kel demektir. Azericede “Keçel” (ç ve l değişimi ile) olarak bilinir. Keloğlan'ın Altay masallarındaki eski biçimi olan Kelçe; çokbilmiş, kurnaz ve talihlidir. Ukala ve alaycı olarak da görünür. Kendisini kele dönüştürerek öteki dünyaya bile gidebilir, göğün yedi katını ve yıldızları dolaşır. Altay efsanelerinde kel kadın şaman ölüleri bile diriltir. Bu nedenle kellik bir güç simgesidir. Güneşli bir günde kar yağdırır, fırtına çıkarır. Manas Destanında Targıl Taz adlı bir kahin vardır (Taz, kel demektir). Kel/Kal sözcüğünün Moğolca Gal “Ateş” sözcüğü ile de bağlantısı vardır. Ateş kutsallık ve güç içeren bir enerjiye sahiptir. Moğolların Gal Han adlı bir Tanrıları vardır. Keloğlan, Anadolu Türk masalları arasında önemli bir yere sahiptir. Annesi ile yaşayan Keloğlan, yoksul bir delikanlıdır. Geçinmek için birçok işe girip çıkar. Sakar ve saftır, ancak yeri geldiğinde hazırcevap olması ve karşılaştığı sorunlara akılcı, pratik çözümler bulmayı bilir. Bu özellikleriyle de, her masalın sonunda mutlaka muradına eren bir kahramandır.
Cüceler ve Ayakkabıcı Masalı Çizgi Filmi 12:23
Cüceler ve Ayakkabıcı Masalı Çizgi Filmi 339 izlenme - 6 yıl önce Bir zamanlar bir ayakkabıcı varmış. Çalışkan ve dürüst bir adammış. Ama bir gün öyle yoksul düşmüş ki, elinde bir çift ayakkabı yapacak kadar deriden başka bir şeyi kalmamış. Adam cağız bu deriyi akşamdan kesip hazırlamış. Niyeti ertesi gün erkenden kalkıp ayakkabı yapmakmış. Dürüst bir insan olduğu için huzurla yatağına yatıp uykuya dalmakmış. Sabah olunca kalkmış, duasını ettikten sonra tam işe koyulacağı sırada ne görsün! Bir çift ayakkabı dikilip hazırlanmış, tezgâhın üzerinde duruyor. Öyle şaşırmış öyle şaşırmış i ne diyeceğini bilememiş. Ayakkabıları eline alıp iyice incelemiş. Ayakkabı öyle ustalıkla yapılmış ki hiçbir yerinde bir kusur bulamamış. Tam o sırada içeriye bir müşteri girmiş. Ayakkabıları çok beğenmiş. Bu yüzden değerinin üzerinde bir para ödeyerek ayakkabıları satın almış. Ayakkabıcı da bu parayla, 2 çift ayakkabıya yetecek kadar deri alabilmiş. Adamcağız akşamdan yine derileri kesip hazırlamış. Sabah kalktığında yepyeni bir güçle işine başlamak istiyormuş ama bir şey yapmasına gerek kalmamış. Çünkü sabah uyandığında ayakkabılar yine hazırmış. Müşterilerde gelmekte gecikmemişler. Ayakkabıcıya o kadar çok para vermişler ki, adam bu sefer 4 çift ayakkabıya yetecek kadar deri almış. Sabah kalktığında yine 4 çift ayakkabıyı hazır bulmuş. Günler böyle geçmeye başlamış. Yoksul kunduracı artık geçim sıkıntısı çekmiyormuş. Kazandığı paralarla istediği kadar deri alabiliyormuş. Hatta bir miktar da para arttırıp gelecek günler için saklıyormuş. Kunduracının eşi “Bu böyle olmayacak. Bize yardım edenlerin kim olduklarını mutlaka öğrenmemiz gerek. Bunun için bu gece saklanarak onları gözetleyeceğim” demiş. Yine derileri hazırlayıp tezgahın üzerine bırakmış. Karısı da odanın aydınlanması için mum yakarak masanın üzerin koymuş. Bütün hazırlıklar tamamlanınca karı koca odadaki dolabın içerisine girerek beklemeye başlamışlar. Vakit gece yarısı olunca birden tıkırtılar duyulmaya başlamış. Kapı açılmış. Çok sevimli iki minik adam içeri girmişler. Tezgahın yanına gelerek kunduracının bıraktığı derilerden ayakkabı yapmaya başlamışlar. Karı koca hayretle onları izliyorlarmış. Cüceler işlerini bitirerek sabaha karşı gitmişler. Ertesi gün kunduracı düşünmeye başlamış. Kendisini fakirlikten kurtaran bu adamlara teşekkür etmek istiyormuş, ama nasıl? Akşam olunca kunduracının karısı: “En iyisi minik adamlar için güzel kıyafetler hazırlayalım” demiş. Hemen işe koyulmuşlar. Onlar için minik elbiseler, ayakkabılar hazırlamışlar. Ertesi gece kunduracı tezgahın üzerine kesilmiş deriler yerine hazırladıkları hediyeleri bırakmış. Yine bir mum yakarak dolabın içine saklamışlar. Az sonra kapı açılmış. Minik adamlar tezgaha yaklaşınca kendileri için bırakılan hediyeleri fark etmişler. Sevinçle dans etmeye başlamışlar. Sonra hoplaya zıplaya gitmişler. İki minik adam bir daha hiç görünmemişler. Ama, kunduracı ile karısı, minik adamlar sayesinde kazandıkları parayla ömür boyu rahat yaşamışlar. Onları da hiç unutmamışlar. Grimm Kardeşler
Çocuklara Masallar - Franklin' in Süprizi 06:09
Çocuklara Masallar - Franklin' in Süprizi 316 izlenme - 8 yıl önce Çocuklara Masallar - Franklin' in Süprizi Masallar Hakkında Kısa Özet Bilgi İlk anlatanı bilinmeyen ve ağızdan ağıza sürüp gelen, olağanüstü, düş ürünü olaylarla örülü anlatım türü. Masallar, olağanüstü olabildikleri gibi gerçekçi de olabilir, yani gerçek kişilere, gerçek olaylara dayandıkları izlenimini veren masallar da vardır. Ama her iki masal çeşidinde de düş ürünü, uydurma oluş, ana niteliktir. Bu ise biçimde, anlatımda belirginleşir. Sözgelimi, destancının tersine masalcı, dinleyenleri anlatılanlara inandırmak savında değildir. Ne de hikâyeci gibi anlatılanlara gerçek süsü vermek ister. Daha masalın başındaki tekerlemeyle dinleyici masala hazırlanır. Olayın uydurmalığına dikkati çekilir. Anlatımsa kısa ve yoğundur. Olaylar önemlerine göre sıralanarak aktarılır ve miş'li geçmiş, şimdiki zaman ya da geniş zamanın rivayeti kullanılır. Masallar, konularına göre şu ana çeşitlere ayrılır:
Üçüzler Çizgi Filmi İlk Yardım Yapmayı Öğreniyorlar 05:32
Üçüzler Çizgi Filmi İlk Yardım Yapmayı Öğreniyorlar 681 izlenme - 9 yıl önce Üçüz bebeklerin büyüme aşamalarında karşılaştıkları zorluklar ve eğlenceli dakikaları izleyerek sizde kendi bebeğinizi nasıl büyüteceğinizi öğrenebilirsiniz. Daha fazla eğitici video için http://ninnici.com/karakter/ucuz-bebekler adresini ziyaret edebilirsiniz.
Metin Şentürk - Biraz Kül Biraz Duman 04:10
Metin Şentürk - Biraz Kül Biraz Duman 863 izlenme - 10 yıl önce Albüm Adı: Masal - Klasik Türk Sanat Müziği Ölmeyen Şarkılar Çıkış Tarihi: 24.11.2006 Arabesk Şarkı Sözleri: Biraz kül biraz duman o benim işte Kerem misali yanan o benim işte İnanma gözlerine ben ben değilim Beni sevdiğin zaman o benim işte..
Hansel ve Gretel Masalı Çizgi Filmi 12:40
Hansel ve Gretel Masalı Çizgi Filmi 332 izlenme - 6 yıl önce Bir zamanlar ormanda tahta bir kulübede Hansel ve Gretel adında iki kardeş yaşarmış. Onlara babası bakıyormuş, odunculuk yapıyor aynı zamanda ev işlerini yapıyor ve çok yoruluyormuş. Hansel ve Gratel’in babası zengin bir ailenin kızıyla evlenmiş fakat bu yeni karısı yaşamış olduğu fakir hayatı hiç sevmiyormuş aynı zamanda Hansel ve Gretel’i de sevmiyormuş. Hansel ve Gretel akşam olduğunda odalarına gitmişler ve yataklarına yatmışlar. O sırada üvey annelerinin babasına “bu çocuklardan kurtulmamız lazım kışı geçirecek kadar yemeğimiz kalmadı” dediğini duymuşlar. “Onları yarın ormana götürüp bırakırız” demiş karısı. Gece olduğunda, Hansel’in çakıl taşı toplayıp eve geri dönmesini engellemek için üvey anne çocukların kapısını kilitlemiş. Hansel akıllıymış, gece yarısı gizlice kalkıp çakıl taşları toplayıp cebine koymuş. Sabah olduğunda Hansel kahvaltıda bayat ekmeği cebine koymuş. Babaları ormanda yürüyüş yapacaklarını söyleyip hep beraber ormana gitmişler, evden çok uzaklaşmışlar. Hansel cebindeki bayat ekmeği ormanda yürürken küçük kırıntılar şeklinde yola atıyormuş. Böylece onları bıraktıkları yerde kaybolmayacaklar ekmekleri takip ederek evin yolunu bulacaklarmış. Aynı çakıl taşında olduğu gibi. Artık Evden çok uzaklaştıklarını gören babaları onlara burada beklemelerini söylemiş ve biz geleceğiz demiş. Üvey annesi ve babası gittikten sonra Hansel ve Gretel ekmek izlerini takip ederek eve gitmek üzere yola çıkmışlar fakat kuşlar ekmek kırıntılarının hepsini yemiş. Hansel ve Gretel üç gün üç gece ormanda aç susuz dolaşmışlar. Karşılarına çok sevimli bir kuş çıkmış bu kuşu takip etmişler ve çikolatadan yapılmış bir eve varmışlar. Karınları o kadar açmış ki hemen birer parça koparıp yemişler. Çocukları gören yaşlı kadın onları içeri çağırmış. Çocuklar her şeyi anlatmışlar kadına. Kadın da onların bir güzel karnını doyurmuş. Evin dışı çok çekiciymiş ama içi çok korkunçmuş. Karınlarını doyurduktan sonra arka tarafta bulunan odanın kapısını açmışlar karşılarında bir oda dolusu hazine görmüşler. Parlak elmaslar, mücevherler ve altınlar varmış. Tam oraya girecekken yaşlı kadın gelmiş ve Hansel’i yakalayıp demir kafese hapsetmiş. Gretel’e sürekli yemek yaptırıp Hansel’i şişmanlatmasını söylemiş. Hansel zeki çocuk olduğu için çaktırmadan bulunduğu yerin altını kaşıkla kızıyor ve yemekleri oraya gömüyormuş. Yaşlı kadın aslında bir cadıymış ve evinin dışına çikolata ile yapmasının sebebi ise çocukları kandırmak ve onları eve çekmek sonra da onlar yemek içinmiş. Aradan birkaç gün geçtikten sonra yaşlı cadı artık sabretmeye dayanamamış ve Hansel’i olduğu gibi yemeğe karar vermiş. Gretel’e ateşi daha fazla yakmasını söylemiş. Gretel ise boyunun yetmediğini söylemiş ve yaşlı cadı gelip kafasını şöminenin içine sokup ateşi üflerken Gretel onu şöminenin içine itivermiş ve cadıdan kurtulmuşlar. Anahtarın yerini bilen Gretel, Hansel’i Kafesten kurtarmış. Daha sonra dışarı çıkmışlar ve yine bir kuş gelmiş. Hansel ile Gretel yine kuşu takip etmiş ve kış onları yaşadıkları eve babasının yanına götürmüş. Babası onları görünce çok sevmiş. “Sizi orada bıraktığım için çok pişman oldum. Ormanda hep sizi aradım ama bulamadım” demiş. O günden sonra üvey anneniz de gitti demiş. Bundan sonra baba ve çocukları ömür boyu mutlu bir şekilde yaşamışlar. Grimm Kardeşler
Yağmur Masalı İzle | Masal-Masal Dinle | Masal İzle | Kül Kedisi Masalı | Masal Oku 03:00
Yağmur Masalı İzle | Masal-Masal Dinle | Masal İzle | Kül Kedisi Masalı | Masal Oku 359 izlenme - 8 yıl önce Birbirinden eğlenceli ve eğitici Masallar, Bu kanalda... Masal Dinle- Masal İzle. Yağmu Masalı... Minik Ranya o gün uyanıp pencereden baktığında gözlerine inanamadı.. Dışarıda inanılmayacak kadar hızlı yağmur yağıyordu.. Ne kötü diye düşündü Şimdi dışarı çıkıp oynayamayacaktı. İçinden acaba yağmur ne zaman dinecek diye düşündü.. Tam o sırada içeri annesi geldi. Neyin var Ranya canın neden sıkıldı diye sordu. Ranya; anne baksana yağmur yağıyor. Dışarı çıkıp oynayamayacağım. Keşke hiç yağmur yağmasa dedi.. Bunu duyan annesi. Olur mu hiç Ranya. yağmur olmasa bizlerde olmayız dedi.. Ranya şaşkınlıkla; ama anneciğim alt tarafı yağmur, her tarafı ıslatıyor. Yağmasa ne güzel olur, güneşli havalarda sürekli oyun oynarız dedi. Annesi Ranya’nın bu sözlerini duyunca onu karşısına aldı ve şöyle dedi.. Bak Ranya; yağmurun faydalarını sanırım bilmiyorsun, sana anlatanımda dinle.. Yağmur suyu severek yediğin o meyveleri, tarlada yetişen tüm ürünleri ve bitkileri büyüterek onların gelişmesini sağlar. o çocuk parkında salıncakla sallandığın büyük ağaç varya ,onun kocaman olmasını ve sağlıklı kalmasını sağlar, böylelikle her gittiğinde senin güven içinde salıncakta sallanmanı sağlar.. Yağmur tüm toprağa nüfuz ettiği için tüm tarım ürünlerinde verim fazla olur. Gecen hafta sonu pikniğe gittiğimiz o kent ormanının hep yeşil kalmasını sağlar. Üstelik çiçek tohumları ve polenlerin yer değiştirmesini sağlayarak dünyamızın çok daha güzel ve rengarenk olmasını sağlar.. Bunları duyan Ranya şaşkınlıktan kocaman olmuş gözleriyle, ben yağmurun bu kadar güzel ve faydalı şeyler yaptığını düşünmemiştim dedi.. Annesi Ranya’ya yağmurun bir faydası daha var dedi gülümseyerek… Ranya telaşla sordu nedir o anne? Yağmur suyu saçlara, ellere ve vücuda çok faydalıdır. o yüzden dışarı çıkıp yağmuru hem ellerimize hem de saçlarımıza değdirebiliriz... Ranya bu fikre bayıldı. Dışarı çıkıp neşe içinde annesiyle yağmur damlalarına ellerini uzattılar.. Ranya yüzüne değen damlaları coşkuyla hissederken içinden şöyle dedi.. İyi ki yağmur var. ve iyi ki, yağıyor... Daha fazla Sesli Masal için: https://www.youtube.com/channel/UCYwG... Kanalımıza Abone olmayı unutmayın. Sesli Masal - Aydedenin Gözlüğü Masalı için tıklayın: https://www.youtube.com/watch?v=15IOS...
Çocuklara Masallar - Şarkı Söylemek 04:20
Çocuklara Masallar - Şarkı Söylemek 302 izlenme - 8 yıl önce Masallar Hakkında Kısa Özet Bilgi İlk anlatanı bilinmeyen ve ağızdan ağıza sürüp gelen, olağanüstü, düş ürünü olaylarla örülü anlatım türü. Masallar, olağanüstü olabildikleri gibi gerçekçi de olabilir, yani gerçek kişilere, gerçek olaylara dayandıkları izlenimini veren masallar da vardır. Ama her iki masal çeşidinde de düş ürünü, uydurma oluş, ana niteliktir. Bu ise biçimde, anlatımda belirginleşir. Sözgelimi, destancının tersine masalcı, dinleyenleri anlatılanlara inandırmak savında değildir. Ne de hikâyeci gibi anlatılanlara gerçek süsü vermek ister. Daha masalın başındaki tekerlemeyle dinleyici masala hazırlanır. Olayın uydurmalığına dikkati çekilir. Anlatımsa kısa ve yoğundur. Olaylar önemlerine göre sıralanarak aktarılır ve miş'li geçmiş, şimdiki zaman ya da geniş zamanın rivayeti kullanılır. Masallar, konularına göre şu ana çeşitlere ayrılır: 1) Hayvan masalları; 2) Asıl masallar, ol
Goldilocks ve Üç Ayı Masalı 05:16
Goldilocks ve Üç Ayı Masalı 245 izlenme - 6 yıl önce Masal nedir? Masallar, çocuklar için vazgeçilmezdir. Çocukların, hele okul öncesi ve okula yeni başlayan bütün çocukların ilgisini büyük ölçüde çeker. Olağanüstü kahramanların başlarından geçen olağanüstü olayların yer ve zaman belirtilmeden anlatıldığı edebiyat türüne “masal” denir. Halk dilinde anlatılarak oluşan sözlü edebiyat ürünüdür. Masalar bir yazar tarafından sonradan yazıya geçirilir. Masallar nesir, nazım karışık olabilir. Masalların girişinde genellikle tekerlemeler bulunur. Bunlar şiir şeklinde olur. Masallar, özellikle çocuklara hitap eden eğitsel içerikli metinler olduğu için kolay anlaşılır ve akıcı bir anlatıma sahiptir. Masallar, merak duygusunu en fazla uyaran yazı türlerinden biridir. Masalda olayların nasıl gelişeceği, kahramanların neler yaşayacağı, masalın nasıl sonlanacağı gibi konularda okuyucu veya dinleyici aşırı derecede meraklanır. Bu bakımdan masallar çok sürükleyicidir.
Keloğlan Yeni Masal 2. Fragman (7 Eylül 2018'de Sinemalarda) 02:40
Keloğlan Yeni Masal 2. Fragman (7 Eylül 2018'de Sinemalarda) 351 izlenme - 6 yıl önce Masal kahramanı "Keloğlan" ile arkadaşlarının doğayı ve hayvanları korumak adına verdikleri mücadeleyi konu edinen "Keloğlan: Yeni Masal" filmi 7 Eylül'de sinemaseverlerle buluşacak.
Keloğlan Masalları 12. Bölüm | Çizgi Film 10:37
Keloğlan Masalları 12. Bölüm | Çizgi Film 418 izlenme - 8 yıl önce Keloğlan, Cesur ve kendine güvenen bir Türk masal kahramanı. Türk ve Altay mitolijisinde, halk kültüründe ve masallarda adı geçen saçsız kahramandır. Bazı lehçelerde Kaloğlan olarak da bilinir. Kısaltılmış olarak Kalca (Kalça) veya Kelçe (Kelce) olarak da geçer. Çoğu zaman güldürücü öğeler taşır. Kurnazlığı ve bahtı temsil eder. Zor durumlardan aklı ve şansı sayesinde kurtulur. Kalçapır (Kelce Batur) olarak geçtiği şiveler vardır. Helce biçimiyle de söylendiği olur. Pek çok Türk dilinde “Kal” sözcüğü kel demektir. Azericede “Keçel” (ç ve l değişimi ile) olarak bilinir. Keloğlan'ın Altay masallarındaki eski biçimi olan Kelçe; çokbilmiş, kurnaz ve talihlidir. Ukala ve alaycı olarak da görünür. Kendisini kele dönüştürerek öteki dünyaya bile gidebilir, göğün yedi katını ve yıldızları dolaşır. Altay efsanelerinde kel kadın şaman ölüleri bile diriltir. Bu nedenle kellik bir güç simgesidir. Güneşli bir günde kar yağdırır, fırtına çıkarır. Manas Destanında Targıl Taz adlı bir kahin vardır (Taz, kel demektir). Kel/Kal sözcüğünün Moğolca Gal “Ateş” sözcüğü ile de bağlantısı vardır. Ateş kutsallık ve güç içeren bir enerjiye sahiptir. Moğolların Gal Han adlı bir Tanrıları vardır. Keloğlan, Anadolu Türk masalları arasında önemli bir yere sahiptir. Annesi ile yaşayan Keloğlan, yoksul bir delikanlıdır. Geçinmek için birçok işe girip çıkar. Sakar ve saftır, ancak yeri geldiğinde hazırcevap olması ve karşılaştığı sorunlara akılcı, pratik çözümler bulmayı bilir. Bu özellikleriyle de, her masalın sonunda mutlaka muradına eren bir kahramandır.
Evel Zaman İçinde 1 - Tırmık 11:33
Evel Zaman İçinde 1 - Tırmık 501 izlenme - 8 yıl önce Evel Zaman İçinde 1 - Tırmık Kanalımıza ait diğer videolara ulaşmak ve güncel içerikleri takip etmek için www.izlesene.com/exixiz kanalımıza göz atabilir ve abone olabilirsiniz. Keyifli seyirler...
Heidi Masalı 12:17
Heidi Masalı 190 izlenme - 6 yıl önce Masal nedir? Masallar, çocuklar için vazgeçilmezdir. Çocukların, hele okul öncesi ve okula yeni başlayan bütün çocukların ilgisini büyük ölçüde çeker. Olağanüstü kahramanların başlarından geçen olağanüstü olayların yer ve zaman belirtilmeden anlatıldığı edebiyat türüne “masal” denir. Halk dilinde anlatılarak oluşan sözlü edebiyat ürünüdür. Masalar bir yazar tarafından sonradan yazıya geçirilir. Masallar nesir, nazım karışık olabilir. Masalların girişinde genellikle tekerlemeler bulunur. Bunlar şiir şeklinde olur. Masallar, özellikle çocuklara hitap eden eğitsel içerikli metinler olduğu için kolay anlaşılır ve akıcı bir anlatıma sahiptir. Masallar, merak duygusunu en fazla uyaran yazı türlerinden biridir. Masalda olayların nasıl gelişeceği, kahramanların neler yaşayacağı, masalın nasıl sonlanacağı gibi konularda okuyucu veya dinleyici aşırı derecede meraklanır. Bu bakımdan masallar çok sürükleyicidir..
Binbir Gece Masalları - Balıkçının Hikayesi 04:40
Binbir Gece Masalları - Balıkçının Hikayesi 327 izlenme - 6 yıl önce Bir varmış bir yokmuş... Çok uzaklarda ama aynı zamanda bir arpa boyu mesafede, adına Doğu diyarı dedikleri uçsuz bucaksız topraklar varmış. Bu topraklarda yaşanan herşey bir masal gibiymiş. Olağanüstü olaylar, cesur kahramanlar, altın kalpli insanlar ve yüreklere işleyen güzel sözler, günlük yaşamın bir parçasıymış. Gel gelelim Doğu diyarını ve Doğu insanını anlamak pek kolay değilmiş. Bu işe henüz küçük bir çocukken Doğu masallarını dinleyerek başlamak gerekirmiş. Doğu masallarının en güzellerini ise Şehrazat adında zeki mi zeki bir kız bilirmiş. Anlattığı masallara Binbir Gece Masalları denirmiş. Balıkçının Hikayesi Bu hikaye, bir canavardan kaçmayı başaran fakir ama zeki bir balıkçıyı anlatmaktadır.
Keloğlan Masalları 13. Bölüm | Çizgi Film 10:40
Keloğlan Masalları 13. Bölüm | Çizgi Film 405 izlenme - 8 yıl önce Keloğlan, Cesur ve kendine güvenen bir Türk masal kahramanı. Türk ve Altay mitolijisinde, halk kültüründe ve masallarda adı geçen saçsız kahramandır. Bazı lehçelerde Kaloğlan olarak da bilinir. Kısaltılmış olarak Kalca (Kalça) veya Kelçe (Kelce) olarak da geçer. Çoğu zaman güldürücü öğeler taşır. Kurnazlığı ve bahtı temsil eder. Zor durumlardan aklı ve şansı sayesinde kurtulur. Kalçapır (Kelce Batur) olarak geçtiği şiveler vardır. Helce biçimiyle de söylendiği olur. Pek çok Türk dilinde “Kal” sözcüğü kel demektir. Azericede “Keçel” (ç ve l değişimi ile) olarak bilinir. Keloğlan'ın Altay masallarındaki eski biçimi olan Kelçe; çokbilmiş, kurnaz ve talihlidir. Ukala ve alaycı olarak da görünür. Kendisini kele dönüştürerek öteki dünyaya bile gidebilir, göğün yedi katını ve yıldızları dolaşır. Altay efsanelerinde kel kadın şaman ölüleri bile diriltir. Bu nedenle kellik bir güç simgesidir. Güneşli bir günde kar yağdırır, fırtına çıkarır. Manas Destanında Targıl Taz adlı bir kahin vardır (Taz, kel demektir). Kel/Kal sözcüğünün Moğolca Gal “Ateş” sözcüğü ile de bağlantısı vardır. Ateş kutsallık ve güç içeren bir enerjiye sahiptir. Moğolların Gal Han adlı bir Tanrıları vardır. Keloğlan, Anadolu Türk masalları arasında önemli bir yere sahiptir. Annesi ile yaşayan Keloğlan, yoksul bir delikanlıdır. Geçinmek için birçok işe girip çıkar. Sakar ve saftır, ancak yeri geldiğinde hazırcevap olması ve karşılaştığı sorunlara akılcı, pratik çözümler bulmayı bilir. Bu özellikleriyle de, her masalın sonunda mutlaka muradına eren bir kahramandır.
Masal Akarsu - Konyalım 02:28
Masal Akarsu - Konyalım 44 izlenme - 1 yıl önce Masal Akarsu'nun, MüzikOnair etiketiyle yayınlanan "Konyalım" isimli tekli çalışması, video klibiyle netd müzik'te. Söz & Müzik: Anonim Aranjör: Zeki Salihoğlu Klip Yönetmeni: Zeki Salihoğlu "Konyalım" şarkı sözleri ile Haniyada benim elli dirham pastırmam pastırmam Konyalıdan başkasına bastırmam of of konyalım yürü Yürü yavrum yürü fistanını sürü Şimdide geçti burdan konyalının biri Haniyada benim ellide grem fındığım fındığım Orduludan başkasına kırdırmam of of ordulum yürü Yürür yavrum yürü çuvalını sürü şimdide geçti burdan ordulunun biri
Metin Şentürk - Akşam Olur Sabah Olur Yar Gelmez 02:51
Metin Şentürk - Akşam Olur Sabah Olur Yar Gelmez 779 izlenme - 10 yıl önce Albüm Adı: Masal - Klasik Türk Sanat Müziği Ölmeyen Şarkılar Çıkış Tarihi: 24.11.2006 Arabesk Şarkı Sözleri: Akşam olur sabah olur yar gelmez Sanırım ki beklediğimi bilmez Gelmez canım gelmez gülüm Gelmez yavrum ah gelmez Gide gide yorgun gitmez dizlerim Arıyorum görmez oldu gözlerim Gelmez canım gelmez gülüm Gelmez yavrum ah gelmez Yollarına baka baka yoruldum O çapkının gözlerine vuruldum Gelmez canım gelmez gülüm Gelmez yavrum ah gelmez..
Müşfik Kenter - Kurt Masalı 01:19
Müşfik Kenter - Kurt Masalı 679 izlenme - 10 yıl önce Albüm Adı: Ezop Masalları Çıkış Tarihi: 05.07.1999 Çocuk şarkıları Daha fazlası www.izlesene.com/netdmuzik kanalında...
Uyuyan Güzel Masalı Çizgi Filmi 12:24
Uyuyan Güzel Masalı Çizgi Filmi 282 izlenme - 6 yıl önce Bundan yıllar önce uzak ülkelerin birinde bir kralla güzeller güzeli bir kraliçe yaşıyordu. Kocaman görkemli bir şatoda oturan kral ve kraliçeyi ülkenin halkı çok seviyordu. Özellikle güzel olduğu kadar iyi kalpli olan kraliçeye herkes hayrandı. Bu iyi yürekli kraliçenin hayattaki en büyük dileği bir çocuk sahibi olmaktı. Sonunda bu dileği gerçekleşti ve güzel bir ilkbahar sabahı harika bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Genç kralla Kraliçenin mutluluğuna diyecek yoktu. Küçük prensesle doğumunu kutlamak için o güne kadar görülmemiş bir şenlik düzenlendi. Bu şenliğe o ülkedeki bütün insanlar ve periler davet edilmişti. Şenlikler ve kutlamalar şatonun büyük salonlarında yapılıyordu. Her taraf o günün şerefine süslenmişti. Bütün davetlerin dikkati, yatağında uslu uslu yatan minik prensesin üzerindeydi. Melek yüzlü iyilik perileri beşiğin çevresinde toplanmıştı. Her biri sırayla bebeğe iyi dileklerde bulundular. Kimi ona güzellik, kimi akıl, kimi de cömertlik armağan etti. Fakat büyük bir talihsizlik olmuş ve yaşlı bir periyi şenliğe davet etmeyi unutmuşlardı. Bütün konuklar neşe içinde eğlenirken yaşlı peri birden ortaya çıkıverdi. Şenliğe davet edilmediği için çok kızmıştı. Öfkeyle küçük prensesin beşiğine yaklaşarak "Onaltı yaşına geldiğinde parmağına bir iğ batacak ve öleceksin" dedi Oradaki herkes şaşkınlıktan donakalmıştı. İşte tam bu sırada henüz dilekte bulunmayan perilerin en genci ileri atıldı. "Üzülmeyin, dedi yavrunuz ölmeyecek Küçük prenses yüz yıl sürecek derin bir uykuya dalacak ve bir prens gelip onu öptüğünde bu uzun uykudan uyanacak" Kral ve Kraliçe genç periye teşekkür etti. Ama kral yinede bu kehanetin gerçekleşmesinden büyük kaygı duyuyordu. Hemen bütün muhafızlarına, ülkedeki iğlerin kaldırılmasını emretti. Bu emre uymayanların cezası ölüm olacaktı. Böylece aradan uzun yıllar geçti. Mutlu bir hayat süren prenses hergün biraz daha büyüyüp güzelleşiyordu. Onaltı yaşına geldiğinde bir gün şatoyu gezmeye karar verdi. Şato o kadar büyüktü ki, bilmediği pek çok yeri vardı. O zamana kadar görmediği küçük bir odada yaşlı bir kadına rastladı. Kadın elindeki iğ ile iplik eğiriyordu. Bu iğ nasıl olduysa muhafızların gözünden kaçmıştı. Çok meraklanan prenses tanımadığı bu garip alete dokunmak istedi ve iği eline alır almaz eline battı. Kötü kehanet sonunda gerçekleşmişti. Hemen uykuya dalan güzel prenses ipek örtüler içinde altından yapılmış bir yatağa yatırıldı. Prensesle birlikte bütün şato yüz yıl sürecek derin bir uykuya daldı. Kral Kraliçe muhafızlar, hizmetkarlar ve saray çalgıcıları da uyumuştu. Sadece onlarda değil... Sahibiyle birlikte avludaki köpek, ahırdaki koşulmuş at, hatta dallardaki kuşlar bile uyudu. Her tarafa derin bir sessizlik çökmüş onları uyandırmamak için rüzgar bile susmuştu. Ağaçların yaprakları da kımıldamaz olmuştu. Bu arada uyuyan şatonun çevresinde sık bir orman göğe doğru yükselip onu bütün gözlerden gizledi. Bu arada aradan tam yüz yıl geçmişti. Yine ilkbahar gelmiş bütün doğa uyanmıştı. Günlerden bir gün genç ve cesur bir prensin ormana yolu düştü. Uyuyan güzel efsanesini duymuş ve onu bulmaya karar vermişti. Günlerce aradıktan sonra, önüne geçemediği bir duygu onu bu ormana çekmişti. Sonunda şatoyu buldu ve prensesin uyuduğu odaya girdi. Daha onu görür görmez yüreğini tarifsiz bir sevgi kapladı. Prenses'e daha o anda aşık olmuştu. Genç kıza doğru eğildi ve onu hafifçe öptü. Güzel prenses sihirli bir değnekle dokunulmuş gibi hemen gözlerini açtı. Onunla birlikte şatodakilerde gözlerini açtı. Kötü kalpli perinin büyüsü artık bozulmuştu. İki genç kısa süre sonra görkemli bir düğünle evlendiler ve uzun yıllar birlikte mutlu bir hayat sürdüler. Grimm Kardeşler
Çiçek Dilligil ile Masal Saati & Uyuyan Güzel 09:13
Çiçek Dilligil ile Masal Saati & Uyuyan Güzel 281 izlenme - 6 yıl önce Çiçek Dilligil ile Masal Saati & Uyuyan Güzel