Hoşgeldiniz!

osmanlı devleti

Osmanlı Tablolarının Photoshop ile Canlandırılması 03:55
Osmanlı Tablolarının Photoshop ile Canlandırılması 31.619 izlenme - 9 yıl önce 18 ve 19. yüzyıl Osmanlı'sında çizilmiş tablolar yeniden canlandırıldı. Bunların arasında Osman Hamdi Bey'in 'Kaplumbağa Terbiyecisi' adlı tablosu da dahil 30 farklı tablo var. Bu çalışmayı gerçekleştiren arkadaşı tebrik ediyor ve başarılar diliyorum.
Osmanlı Padişahlarının İlginç Ölüm Şekilleri 10:16
Osmanlı Padişahlarının İlginç Ölüm Şekilleri 10.717 izlenme - 5 yıl önce Kanuni Sultan Süleyman, Fatih Sultan Mehmet gibi bir çok padişah güçlü ve yıkılamayacağı düşünülen bir imparatorluk kurup başarılara imza attılar. Ancak onlarda her insan gibi fani idi ve ölümü tadtılar. İlginizi çekeceğini düşünüyorum. İyi seyirler.
Osmanlı Devleti'nin Kurucusu Kimdir ? 03:27
Osmanlı Devleti'nin Kurucusu Kimdir ? 10.887 izlenme - 5 yıl önce Sarı Mikrofon İstanbul'da sokakta gördüğü insanlara Osmanlı devlet kurucusunun ismini sordu.Yine cevaplar ilginç.. Videoyu beğenmeyi ve kanalımıza abone olmayı unutmayın.İyi Seyirler
Böyle Anlatılmaz Bu Savaş Bence!!!... 04:28
Böyle Anlatılmaz Bu Savaş Bence!!!... 13.676 izlenme - 16 yıl önce osmanlı devleti-çekostavakya maçı
Osmanlı Devleti' nin Gerçek Sınırları 02:13
Osmanlı Devleti' nin Gerçek Sınırları 3.221 izlenme - 9 yıl önce Osmanlı Devleti' nin Gerçek Sınırları Osmanlı Devleti' nin Gerçek Sınırları Osmanlı Devleti' nin Gerçek Sınırları Osmanlı Devleti' nin Gerçek Sınırları Osmanlı Devleti' nin Gerçek Sınırları
Iı. Abdülhamid'in Torunlarının Atatürk Hakkında Düşünceleri (1993) 01:19
Iı. Abdülhamid'in Torunlarının Atatürk Hakkında Düşünceleri (1993) 3.135 izlenme - 5 yıl önce Son iki Osmanlı şehzadesi olan Mehmed Orhan Osmanoğlu ve Osman Ertuğrul Osmanoğlu'nun Atatürk hakkındaki düşünceleri.
1. Dünya Savaşı (Renkli Arşiv - Bölüm 6) Çanakkale Savaşı 32:49
1. Dünya Savaşı (Renkli Arşiv - Bölüm 6) Çanakkale Savaşı 3.318 izlenme - 9 yıl önce Daha önce siteye gönderilen 1. Dünya Savaşı'nın renkli görüntülerinden oluşan bu belgeselin, Çanakkale Savaşı konulu 6. bölümüdür. İyi seyirler.
Gelibolu'nun Derin Sırları - National Geographic 47:32
Gelibolu'nun Derin Sırları - National Geographic 1.844 izlenme - 9 yıl önce Gelibolu Deniz Savaşı, 18 Mart 1915'de itilaf devletlerinin Gelibolu'yu bir filo yollamasıyla başlamıştır. Amaç zor durumda olan Çarlık Rusya'ya yardım göndermek ve Osmanlı'yı savaş dışında bırakmaktır. Bu filo küçük bir Türk birliği tarafından durdurulmuş, çeşitleri denemelerden sonra boğazı geçemeyen itilaf devletlerinin Gelibolu'ya karadan asker çıkarmasıyla savaş devam etmiştir. Ayrıca Çanakkale Cephesi(Çanakkale Savaşı) Osmanlı Devleti'nin başarılı olduğu tek cephedir. Konuya ilgisi olan arkadaşlara Turgut Özakman'ın Diriliş kitabını öneririm.
1915 Çanakkale Savaşından Görüntüler 05:50
1915 Çanakkale Savaşından Görüntüler 2.266 izlenme - 9 yıl önce Çanakkale Seddülbahir müzesinin arşivinden; kahraman Türk askerinin, düşmanı Çanakkale kıyılarından püskürtmesinden bir kesit izleyeceksiniz... Fazla yoruma gerek yok ancak ben bu video bile kaç kişi tarafından izlenecek diye düşünürken.. o hissiyata ulaşmak için Çanakkale'ye gitmemiş bir Türk'ten ricam; Sadece iki gününüzü ayırarak, Seddülbahir müzesi dahil, Çanakkale'nin birçok bölgesini bir rehber eşliğinde ziyaret etmeniz ve ÇANAKKALE GEÇİLMEZ! sözünün ne demek olduğunu, atalarımızın nasıl birer gerçek kahraman olduğunu yerinde görmenizdir. Gelibolu’da, Kilitbahir’in yukarısındaki denize bakan yamaçta, bir şiirin sadece iki mısrası yazılıdır..Bir Türk için bu yamaçtaki anıtta yer alan bu şiirin, sadece ilk iki mısrasını okumak, şiirin tamamınındaki duyguların hissedilmesine yeterlidir. Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın, bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın, bir vatan kalbinin attığı yerdir. Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda, gördüğüm bu tümsek, anadolu’nda, istiklal uğrunda, namus yolunda, can veren mehmed’in yattığı yerdir. Bu tümsek, koparken büyük zelzele, son vatan parçası geçerken ele, mehmed’in düşmanı boğduğu sele, mübarek kanını kattığı yerdir. Düşün ki, haşrolan kan, kemik, etin, yaptığı bu tümsek, amansız, çetin, bir harbin sonunda, bütün milletin, hürriyet zevkini tattığı yerdir. Necmettin Halil Onan
Günü Gününe l. Dünya Savaşı 03:34
Günü Gününe l. Dünya Savaşı 1.476 izlenme - 9 yıl önce Bir önceki paylaşımım olan günü gününe ll. Dünya Savaşı çalışmasının l. dünya savaşı için yapılmış olanını izliyoruz. Bir önceki çalışma yani Günü Gününe ll. Dünya Savaşı için http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/150739/gunu-gunune-ll-dunya-savasi
Osman Gazi'nin Rüyası 04:15
Osman Gazi'nin Rüyası 783 izlenme - 9 yıl önce Osmanlı Devleti'nin kuruluşunu anlatan Kuruluş Osmancık dizisinde Osman Gazi'nin rüyasının anlatıldığı bölümü izleyeceğiz. Osman Bey sık sık Şeyh Edebalı'nın ziyaretine gider öğütlerini dinlerdi.Misafir olarak kaldığı bir gecede gördüğü rüya şöyle idi.Şey Edebalı'nın koynundan çıkan bir ay geldi kendi koynuna girdi.Göğsünden bir ağaç bitti.Öylesine büyük bir ağaç oldu ki dalları gökleri,kökleri tüm dünyaya sardı.Gölgesi bütün yeryüzünü tuttu.İnsanlar o ağacın gölgesinde toplandılar.Ulu dağlara ve dağların eteğinden çıkan coşkun sulara hep o ağaç gölge etti.Osman Bey rüyasını Şeyh Edebalı'ya anlatır.Edebalı rüyayı şöyle yorumlar:"Oğul Osman,Hak Teala sana ve soyuna hükümranlık verdi mübarek olsun,kızım Malhun Hatun senin helâlin olsun."der.Edebalı'nın bu yorumu üzerine Osman Gazi Malhun Hatun(Rabia Bala Hatun)ile evlenir. Bu rüyadan doğan Osmanlı Devleti tam 6 asır Devlet-i Muazzama olarak üç kıt'ada hüküm sürdü.Osman Gazi'nin soyundan gelen Padişahlardan bazıları 50 yıl bazıları birkaç ay Tahtta kaldı.Büyük bir devlet kuran Osman Gazi öldüğünde kendisinden geriye şahsi mirası olarak bir atı bir kılıcı bir çizme ve birde çadırı kaldı...
Osmanlı Devleti Nasıl Kuruldu - Şeyh Edebali Ve Osman Gazi 06:59
Osmanlı Devleti Nasıl Kuruldu - Şeyh Edebali Ve Osman Gazi 1.001 izlenme - 11 yıl önce Osmanlı Devleti Nasıl Kuruldu - Şeyh Edebali Ve Osman Gazi
Osmanlı Devletinde Cellatlar Hakkında İlginç Bilgiler 04:30
Osmanlı Devletinde Cellatlar Hakkında İlginç Bilgiler 830 izlenme - 9 yıl önce Cellat kelimesi Arapçada kamçı vuran eziyet eden anlamına gelmektedir. CellatlarOsmanlı'nın kudretli olduğu 15'inci yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır. Başta devlet adamları olmak üzere idam cezasına çarptırılan her kimse, ölümü cellatların elinden oldu. Bostancı Ocağı'na bağlı bir ocaktan türeyen cellatlar, genellikle Hırvat ve Çingeneler arasından seçilirdi. Yazılanlara göre ilk kurulduğunda beş cellât varmış kuruluştan sonra bu rakam yetmişe kadar yükselmiştir. Cellatlar özellikle sağar ve dilsizlerden seçilirlerdi. Bundaki amaç cellatların idam ettikleri şahsın son çığlıklarını duymasını engellemek ve yaptığı işten olumsuz yönde etkilenmesini önlemekti. Cellatların arasında da rütbe esastı. Örneğin devlet adamlarının idamı söz konusu olduğunda bunu sıradan bir cellat değil, cellatbaşı ismindeki bostancıların lideri gerçekleştirirdi. Hırsızlar genellikle hırsızlık yaptıkları semtte bazende girdikleri evin önünde asılırlardı. Katiller ise işkence ile öldürülürlerdi. İşkence ile idamın iki şekli varmış: Çarmıh, Çengel Çengel; İstanbul’da Eminönü'nde uygulanırdı. Eşkıya ve korsanlar bu yolla idam edilirlerdi Çarmıh; Çarmıha gerildikten sonra omuzlarına mumlar yakılır. Bir devenin üstüne konularak şehirde dolaştırılır, halka teşhir edilirmiş. Ölmezse akşamüstü idam edilirmiş. İdam kararı alınan kişi önce Topkapı Sarayı'nda bulunan Cellat Çeşmesi'nin önüne getirilir burada cellatın kılıç darbesiyle infaz gerçekleşirdi. Cellat Çeşmesi, adını cellatların idam sonrası kanlı kılıç veya baltalarını yıkadığı çeşme olması nedeniyle almıştır. Çeşmenin önündeki taş ise infaz edilen kişinin ibret alınması için kellesinin sergilendiği ibret taşıdır, çeşmenin de, bu taşın da hatıraları çok kanlıdır. Kafası cellat satırı ile uçurulan binlerce insanın kelleleri bu ibret taşının üstünde teşhir edildi ve cellatlar satır, bıçak ve usturalarındaki insan kanlarını bu çeşmede yıkayıp akıttılar. Cellâtlar daha sonra idam edilen kişilerin kesik başlarını koltuğunun altına koyarlarmış. Kelle koltukta geziyoruz sözleri bu yapılan işlemlerden sonra çıkmıştır. Ancak infaz işlemi sadece bu çeşmenin önünde gerçekleşmez, Balıkhane Kasrı'nda kementle boğularak mahkum öldürülür, ardından cesedinin ayağına taş bağlanması itibariyle denize atılırdı. Vezirler, sadrazamlar, devlet adamları genellikle boğdurulur, sıradan şahısların kılıçla başları vurulurdu. İdam edilecek şahıs, İstanbul dışında bir bölgedeyse, kesilen başının bozulmaması için bal dolu bir torbaya konulur, İstanbula geldiğinde padişaha gösterilirdi. Bu nedenle özellikle devlet adamlarının pek çoğunun çift mezarı bulunur; zira başı bir yerde bedeni ise başka bir yerde gömülü bir çok devlet adamı vardır. Bir mahkum cellada verildi mi, kıyafetleri ile beraber üzerinden çıkan her şey cellatların olurdu; bu eşyalar toplanır ve senede bir veya iki defa büyük bir mezat ile satılırdı. Buna «Cellat pazarı» denilirdi. Cellat pazarlarında çok kıymetli eşyalar bulunurdu ve sahipleri cellat elinde can verdiklerinden, uğursuzluğa yorularak hakiki değerinden çok ucuza satılırdı. Cellatlar evlenmezlerdi İnsanlar tarafından pekte sevilmezlerdi Sağar ve dilsiz oldukları için sürekli yalnız kalırlardı Halk devamlı beddua alırlar, hakarete uğrarlarmış Tarihte Bir ikisinin ismi bilinirken yüzlercenin ismi hiçbir zaman bilinmemiştir. Öldükten sonra Mezar taşlarında isimleri bile yazılmazdı. Buradaki amaç ise zaten dua alamayan cellatların üstüne bir de ismi üzerinden beddua almamalarıdır. Aynı zamanda cellatların yakınlarının da hayatı bu şekilde korunmak istenmiştir. Kimse onların mezarlarının kendi mezarları yanında ya da yakınında olmasını istemezmiş. Bu yüzden Cellat mezarlığı diye bir mezarlık ortaya çıkmıştır. Bugün ki Eyüp Mezarlığı'nın en eski isimleri aslında cellatlardır. İstanbul'un ücra tarafında kaldığı yıllarda cellatlar buraya gömülmüşlerdi. Cellatların uzak yerlere gömülmesinin nedeni ise halkın cellatların mezarlarını yakınlarında görmek ve insanların aynı mezarlığa gömülmek dahi istememesi idi. 1.5 metre boyunda bir taştan ibârettir sâdece. Sessiz, sedâsız, isimsiz ve duâsız mezar taşlarıdır cellât mezar ları Bütün bu acınası hayatlarında kendilerince bir tesellileri varmış: “Hükmü sultân olmazsa, hatâ gelmez cellâttan
Arapların Gözünden Birinci Dünya Savaşı - 3. Bölüm 46:44
Arapların Gözünden Birinci Dünya Savaşı - 3. Bölüm 352 izlenme - 9 yıl önce Savaşların sonu getirecek gözüyle bakılan Büyük Cihan harbinin Osmanlı Devleti olarak 100.yılında Al Jazeera 1914-1918 tarihleri arasında yaşananları Arap bakış açısıyla değerlendiren bir belgesel hazırlamış. Üç bölümden oluşan bu belgeselin son bölümünde: Masa üstünde çizilen haritalar, Ortadoğu’nun bugünkü sınırlarını belirlerken, savaşın sonunda imzalanan anlaşmaların ağır şartları ise 2. Dünya Savaşı’na ortam hazırladı.
Arapların Gözünden Birinci Dünya Savaşı - 2. Bölüm 42:58
Arapların Gözünden Birinci Dünya Savaşı - 2. Bölüm 364 izlenme - 9 yıl önce Savaşların sonu getirecek gözüyle bakılan Büyük Cihan harbinin Osmanlı Devleti olarak 100.yılında Al Jazeera 1914-1918 tarihleri arasında yaşananları Arap bakış açısıyla değerlendiren bir belgesel hazırlamış. Üç bölümden oluşan bu belgeselin bu bölümünde Osmanlı’nın I. Dünya Savaşına katılma nedenleri ve Avrupalı güçlerin Osmanlı İmparatorluğunu parçalama planları ele alınıyor. Diğer yandan Arapların, Jön Türkler idaresi altında yaşadığı sıkıntılar ve geleceğin Siyonist lideri Ben Gurion’un Osmanlı topraklarındaki bilinmeyen hikayesi inceleniyor.