Hoşgeldiniz!

2017'de Hayatını Kaybeden Efsaneler

2017'de hayatını kaybeden, anılarımızda her zaman yaşayacakları garanti olan, milyonların kalbinde yer etmiş efsaneleri derledik sizler için. Nurlar içinde uyusunlar.

Bülent Kayabaş (1945-2017)

1945 doğumlu usta oyuncu Bülent Kayabaş, kalın bağırsak kanseriyle mücadelesini 19 Nisan'da kaybetti.

İbrahim Erkal (1966-2017)

Ünlü türkücü İbrahim Erkal, 11 Mayıs'ta henüz 52 yaşındayken beyin kanaması geçirip hayatını kaybetti.

Tayfun Talipoğlu (1962-2017)

Ünlü gazeteci ve yapımcı Tayfun Talipoğlu, 21 Mart'ta kalp krizi geçirerek 55 yaşında hayatını kaybetti.

Ayberk Atilla (1946-2017)

Usta oyuncu, mesane kanseriyle mücadelesini kaybederek 71 yaşında hayatını kaybetti.

Halit Akçatepe (1938-2017)

Değerli oyuncu, Hababam Sınıfı'ndaki "Güdük Necmi" lakabıyla gönüllerimizde taht kuran Halit Akçatepe 31 Mart'ta hayatını kaybetti. Zaten bir süredir özel bakım hastasıydı.

Chuck Berry (1926-2017)

ABD'li Rock'n Roll efsanesi müzisyen Chuck Berry'nin 90 yaşında kalbi durdu.

Chris Cornell (1964-2017)

Efsane müzisyen, Sound Garden'ın kurucusu ve Audioslave grubunun solisti Chris Cornell henüz 52 yaşındayken kendini asarak intihar etti.

Chester Bennington (1976-2017)

Linkin Park grubunun solisti Chester Bennington, 41 yaşında kendini asarak hayata veda etti. İntihar ederek hayatını kaybeden arkadaşı Chris Cornell'in doğum gününde intihar etti. Bennington, Cornell'in zamansız ölümünün ardından da Twitter'dan şunları paylaşmıştı: "Bilemeyeceğinden fazla şekilde bana ilham verdin. Saf ve benzersiz bir yeteneğin vardı. Sesin neşenin, acının, öfkenin, bağışlayıcılığın, sevginin ve kalp kırıklığının birleşimiydi. Umarım öteki hayatında huzur bulursun. Hayatnının parçası olmama izin verdiğin için teşekkür ederim."

Harun Kolçak (1955-2017)

62 yaşında hayatını kaybeden ünlü müzisyen Harun Kolçak, prostat kanseriyle mücadelesini kaybetti.

Muzaffer İzgü (1933-2017)

Çocuk kitaplarıyla hepimizin hayal dünyasına büyük katkıları olan güzel yazar Muzaffer İzgü hayatını kaybetti. Öldükten sonra kendisi hakkında, “Muzaffer İzgü doğdu, okudu, düşler kurdu, yazdı ve gitti.” denmesini istemişti.