Yüklenme Tarihi: 27 Mayıs 2015 - 13:50
1930'lu yılların Amerika'sında geçen filmde ciddi maddi sıkıntılar yaşayan ve bu maddi sıkıntılarından dolayı bir yarışmaya katılan insanların ibret verici durumları anlatılıyor. Çiftlerin katıldığı yarışma bir dans maratonu ve günlerce dayanıp dans etmek zorundalar. Organizatörlerse onların üzerinden seyirciler ve sponsorlar yoluyla para kazanma derdinde. Film gösteri dünyasının maddi sıkıntı içindeki insanları nasıl sömürdüğünü en çarpıcı biçimde aktarıyor. Bu filmi günümüzün Türkiye'sini görebilmek için bile izleyebilirsiniz. Günümüzün dünyasında insan var olabilmek için paraya tamah etmek zorunda. Para yoksa sen de yoksun. Hatta yeri geldiğinde insan kendini bacakları kırılmış bir at gibi, çaresiz, tükenmiş ve ölmek üzere hissedebilir. Tıpkı bu sahnede olduğu gibi. Bize de "Atları da vururlar, vurmazlar mı?" demek düşer. Sizi bu keder dolu sahneyle baş başa bırakıyorum. Filmi izlemeyen varsa bu sahneye yanaşmasın. Lâkin ben zaten izlemem ya da izledim diyen varsa dilediği gibi izleyebilir.