Attilâ İlhan - Sömürgeci Batıdan Ne Anlıyorsun?

Alkışlarla Yaşıyorum - 210 izlenme

Yüklenme Tarihi: 27 Şubat 2015 - 10:21

Türkiye tarihinin en büyük aydınlarından Attila İlhan'ın anlatımıyla batıdan ne aldık, video büyük ihtimal vefat ettiği 2004 senesi ya da 2003 senesinde çekilmiş bir ropörtajdan alıntı.

Videonun sonunda söylediği söz bile bir sürü sey anlatıyor üstadın: '' biz bakanlığımızın adını bile ulusal/milli eğitim bakanlığı koyuyoruz ama yabancı dilde eğitim yapıyoruz'' umarım burdan yabancı dile karşı olduğunu çıkartmazsınız, bir başka konuşmasında da dili tabiiki öğrenirsin ama eğitimi yabancı dilde yaparsan o çocuk da ülkesine yabancılaşır demiştir sonuç olarak buna karşı çıkabilecek kaç insan var?

Ayrıyetten türk aydınlarını sürekli yerden yere vurur. aydınların videoda da olduğu gibi hala batıcı olduğunu düşünür, haksız mı?

Bu konuyla ilgili mutlaka okunması gereken(sizden rica ederim okuyun) bir yazısından, kısa bir parça;

'' Türkiye en büyük Doğu imparatorluklarından
birisi idi. Türkler, Tuna’dan tut Sarı Nehir’e kadar konuşarak gidebilirsin, bu kadar yaygın bir kavim.

Sen bunun çocuğusun. Son Türk devleti batmak üzereyken,Batı’ya şamarı indirip yeniden bir devlet çıkartan Türk’sün sen. Şimdi dünyada 6 tane Türk devleti var. Böyle bir durumda sen hangi tarafta yer alacaksın?

Bu çok net görünüyor; senin tarafın Doğu. Sen Doğu’dan gelmişsin, Doğu’da güç olmuşsun, tâ Viyana’ya gitmişsin. Sen bu çerçeve içinde gelişmiş ve bir yere gelmişsin.

Batı 20. yüzyılın ortalarına doğru keşfettiği bir sistemle seni ileri sömürge hâline getirmiş. Bu bizde de var, İran’da da var, birçok yerde uygulanmış.

Bunun için öyle bir aydın sınıfı yetiştiriyor ki, o aydın sınıfı onun köpeği.

O aydın sınıfını halktan ayırmış oluyor böylelikle. O aydın sınıfı halkını hor
görüyor, halkını hor gördüğü için halk da onu hor görüyor ve güvenmiyor.
İşte o zaman çok kritik ve çok yanlış anlaşılmış bir noktaya geliyoruz. Halk niye dine
sarılıyor? İşte bundan.

Kendi aydınları onlara karşı tarafı savunuyor.
Halk kendi geleneğine, göreneğine, cibilliyetine sahip. Peki sığınacak neyi var?

Ulusal aydın yok, halk mecburen dine sığınıyor. O zaman aydın kısım işte “Bunlar
mürteci bilmem ne” diyor. Dur bakalım! Onlar mürteci olmadan evvel sen kimsin?

Sen ne yapıyorsun? Bunu sormak lâzım. Ama ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyeti Mustafa Kemal Paşa’nın ölümünden itibaren bu soruyu sormadı. Sormadığı için de
Türk aydınları Türk değildir!

Bahsettiğim bu aydınlar hiçbir şekilde bir Türk gibi düşünmezler, hiçbir şekilde
bir Türk gibi hareket etmezler, daha da dramatiği böyle hareket edenleri, kınarlar''
Reklam