Bisikletçinin Karşılaştığı Kokarca Ailesi

gagarino - 2.377 izlenme

Yüklenme Tarihi: 30 Ekim 2016 - 21:36

Kokarcagiller (Mephitidae), etçiller (Carnivora) takımından bir familya.
Bu familyanın toplam 12 türünün çoğunluğu Amerika kıtasında yaşamaktadır. Bü yüzden Amerika kokarcası adı da verilir. Kısa zaman önce Güneydoğu Asya'da yaşıyan kokan porsukların (Mydaus) bu familyaya ait oldukları ortaya çıkmış ve birleştirilmişlerdir.
Kokarcagillerin uzunlukları 12 – 51 cm (+7 –41 cm kuyruk) ve ağırlıkları 0,2 - 4,5 kg olur. Renkleri siyah ya da kahverengi, üzerilerinde beyaz şeritleri ya da benekleri olur. Vücutları zarif ve uzun, bacakları kısa ve kuyrukları çok püsküllü olur. Kazmak için kullandığı ön ayaklarının tırnakları çok uzun ve kıvrıkdır. Çoğu türlerin burunları uzun, gözleri ve kulakları küçük olur.

En mühim özellikleri çok iyi gelişmiş, kötü kokulu bir sıvı üreten anal bezeleridir. Bu kokulu sıvıyı, kendilerini korumak için 6 metre bir mesafeye kadar sıçratabilirler. Anlatılanlara göre bu iğrenç koku, sarımsak, kükürt ve yanık plastik karışımı gibi kokmaktadır.

Yukarıda da yazdığımız gibi, kokarcagiller hem Amerika'da hem de Güneydoğu Asya'da yaşarlar. Amerika'da ki yayılımları Kanada'dan Patagonyaya kadar uzanır. Güneydoğu Asya'da ise Sumatra, Borneo, Cava (Endonezya) adalarından Filipinler'in güneyine ve Palavan'a kadar uzanır. Yaşam alanı olarak kır, yarı çöl ve çalılık alanlar gibi açık alanları tercih ederler. Fazla ağaçlı ormanları ve sulak alanları sevmezler.
Kokarcagiller genelde akşam ve gece aktif olurlar. Gündüzleri kendi kazdıkları ya da başka küçük hayvanların kazıp terk ettikleri mağaralarda ya da kaya aralıklarında, ağaç kovuklarında veya hatta binalara girerek, uyuyarak geçirirler. Geceleri yiyecek arayışına çıktıklarında çoğu yerlerde, birkaç türü de ağaçlarda gezer.

Tehdit edildikleri durumda, kendilerine saldıran canlıyı önce bazı jestlerle uyarırlar, eğer bu fayda etmezse arkalarını dönüp düşmanlarının yüzüne isabet alarak, anal bezelerinden çıkan pis kokulu sıvıyı püskürtürler. Şeritli kokarcalar bu durumda hatta iki elleri üzerinde durarak sıvıyı 6 metre uzaklığa kadar püskürtürler. Kokan porsuklarda bu mesafe ancak 1 metre civarındadır. Bu sıvının cilt ile temasa etmesi, iğrenç kokunun haricinde herhangi bir zararı olmaz. Ama eğer göze gelirse kısa bir süre için kör olunabilir. Kıyafetlere geldiği takdirde bu kokuyu tekrar kıyafetlerden yok etmek imkânsızdır.
Reklam