Açıklama
Yükleyen: Alkışlarla Yaşıyorum
Yüklenme Tarihi: 25 Nisan 2017 - 03:19
Modern dünyanın iyiden iyiye insani esir aldigi şu zamanlarda hepimizin (kendimiz gibi gördüklerimizin) içinde bulunduğu doğaya kaçma eylemini güzel bir şekilde ele almış bir filmdir Captain Fantastic .
insan evriminin son yılları, çok yakından şahit olduğumuz üzere tek tanrılı dinler vasıtasıyla geçmektedir. toplum olarak yaşamanın geldiği son noktada bu tek tanrılı dinlerin var olan felsefeleri de artık kaybolmuştur, çoğu insan için gelenekten başka bir şey değildir artık din. Endüstri devriminin, mass productionın, ekonominin ve kapitalizmin insanoğlu üzerindeki son sıçrayışı artık toplumu tamamen tüketici bir hale çevirdi, bunu hepimiz avmlerde görüyoruz sanırım. öyle ki bilgi bile artık tüketim nesnesi; kitaplar parayla, üniversiteler parayla, sanat parayla satılıyor. o kadar ki kutsal değerler mesela dinlerin kutsal kitapları bile parayla alınmıyor mu? insanın son dini kapitalizm insan yaşamını ve varlığını o kadar boş bir noktaya getirdi ki bunu fark edebilmek bile büyük çoğunluk için imkansız halde. üniversitelerin insanlara bilgi değil statü verdiğini ve insanların da bilginin peşinde değil, bu statünün ve getirdiği avantajların peşinde olduğunu görüyoruz. sözde okuyorlar ama ne okudukları hakkında en ufak bir fikirleri yok.
"eğer hiç umut olmadığını farz edersen, hiç umut olmadığını garantilemiş olursun. eğer özgürlük için bir iç güdün olduğunu farz edersen, bir şeyleri değiştirme şansın olur. daha sonra dünyayı daha iyi hale getirmek için katkıda bulunma şansın var." noam chomsky.
insan evriminin son yılları, çok yakından şahit olduğumuz üzere tek tanrılı dinler vasıtasıyla geçmektedir. toplum olarak yaşamanın geldiği son noktada bu tek tanrılı dinlerin var olan felsefeleri de artık kaybolmuştur, çoğu insan için gelenekten başka bir şey değildir artık din. Endüstri devriminin, mass productionın, ekonominin ve kapitalizmin insanoğlu üzerindeki son sıçrayışı artık toplumu tamamen tüketici bir hale çevirdi, bunu hepimiz avmlerde görüyoruz sanırım. öyle ki bilgi bile artık tüketim nesnesi; kitaplar parayla, üniversiteler parayla, sanat parayla satılıyor. o kadar ki kutsal değerler mesela dinlerin kutsal kitapları bile parayla alınmıyor mu? insanın son dini kapitalizm insan yaşamını ve varlığını o kadar boş bir noktaya getirdi ki bunu fark edebilmek bile büyük çoğunluk için imkansız halde. üniversitelerin insanlara bilgi değil statü verdiğini ve insanların da bilginin peşinde değil, bu statünün ve getirdiği avantajların peşinde olduğunu görüyoruz. sözde okuyorlar ama ne okudukları hakkında en ufak bir fikirleri yok.
"eğer hiç umut olmadığını farz edersen, hiç umut olmadığını garantilemiş olursun. eğer özgürlük için bir iç güdün olduğunu farz edersen, bir şeyleri değiştirme şansın olur. daha sonra dünyayı daha iyi hale getirmek için katkıda bulunma şansın var." noam chomsky.