Dev Sihirli Oyuncaklar Masalı

exixiz - 391 izlenme

Yüklenme Tarihi: 18 Eylül 2018 - 03:17

Evvel zaman içinde, hayal gerçek içinde. Hayal gerçek paylaşalım Dev Sihirli Oyuncaklar masalını anlatalım. Bir varmış bir yokmuş .Bir yaz günü bahçede oyuncaklarıyla oynarlarken iki kardeş oyuncakları paylaşamayıp her zaman ki gibi tartışmaya başlamış. Ve olanlar olmuş oyuncaklar çok kızmış. Oyuncak Aslan kükremiş “Bizim gibi olun bizim ne hissettiğimizi anlayın artık!” demiş. Güçlü bir kükreme duyulmuş. Kükremenin şiddeti ile çocukların ayakları yerden kesilmiş. Birden çocuklar küçülmeye etraflarında ki her şey büyümeye başlamış. O kadar küçülmüşler ki oyuncak bebeklerle aynı boya gelmişler. Birden yere düşmüşler. Çocuklar şaşkınlıkla etraflarına bakmış. Aslan kocaman karşılarında duruyormuş. “Bugün akşam olana kadar eski boyutunuza dönmenin yolunu bulamazsanız hep bu boyutta kalırsınız.” demiş. Çocuklar itiraz etmiş, yalvarmış yakarmış olmamış. Aslan onları o halde bırakıp dinlenmek için bir köşeye çekilmiş. Kendi aralarında uzun uzun konuşan çocuklar oyuncaklardan özür dilemeleri gerektiğini anlamış. Ama tartışırken oyuncakları sağa sola fırlattıkları için oyuncaklar bahçenin dört bir yanındaymış. Hepsini bulup özür dilemek günler sürermiş. Akşama kadar yetiştirmeleri imkansızmış. İki çocuk birbirini suçlamış. Sonra fark etmişler ki böyle kavga ederek zaman kaybediyorlar. Sakinleşmişler o sırada az ileri de duran bisikletli bebeği fark etmişler. Koşmuşlar yanına ondan yardım istemişler. Bebek yolculukları için bisikletini vermeyi kabul etmiş. Biri bisikleti kullanırken diğeri sepette oturmalıymış. Kimin nerde oturacağı konusunda anlaşmazlık çıkmış. Nehir “Benim bebeğim bisikleti de benim sayılır.” demiş. Ayaz “Ben senden iyi kullanıyorum bisikleti ben kullanmalıyım.” demiş. Bisikleti çekiştirmeye başlamışlar. Yaptıklarına kızan oyuncak bebek bisikleti çekip almış. “Böyle çekiştirerek bisikletimi kıracaksınız. Bırakın o benim.” demiş. Hızla bisikletine binmiş ve otların arasında kaybolmuş. Çocuklar çaresiz kala kalmış. Bu sırada anneleri bahçeye onları yoklamaya çıkmış. Annelerinin sesini duyan çocuklar büyümüşler, eski boyutlarına dönmüşler. Anneleri “Burada mıydınız tamam güzel güzel oynayın.” demiş. Çocuklar annelerine koşup olanları anlatmak istemiş ama anneleri eve girer girmez çocuklar oyuncak boyutuna geri dönmüş. Kendilerini çok sevdikleri zor paylaştıkları kırmızı arabanın yanında bulmuşlar. Ondan yardım istemişler. “Size yardım etmeyi isterdim. İkinizi de çok severim ama tartışırken benim de tekerleğimi kırdınız. Bu halimle sizi taşıyamam.” demiş. Çocuklar arabanın iyiliği karşısında yaptıklarından daha çok utanmış. Hemen arabanın tekerleğini aramaya başlamışlar. Tekerleği bulup tamir etmişler. İkisi de arabayı kullanmak istiyormuş. Direksiyonu çekiştirmeye başlamışlar. Kırmızı araba kızmış. Çocuklar özür dilemiş. Bir daha yapmayacaklarına söz vermişler. Kırmızı araba onlara bir şans daha vermeye ikna olmuş. Bazı alışkanlıkların değişmesi zaman alabilirmiş. Çocuklar arabayı sırayla kullanmak konusunda anlaşmışlar başlamışlar yolculuğa. Karşılaştıkları bütün oyuncaklardan özür dilemişler. Bir daha oyuncaklarına böyle davranmayacaklarına söz vermişler. Aslında bir şeyleri sırayla yapmak eğlenceliymiş. Arabayı kullanmayan kendisini eğlendirecek yeni şeyler buluyormuş. Böylece Kırmızı Araba ve çocuklar keyifli bir yolculuk yapmışlar. Ama zaman azalıyormuş hala özür dilemeleri gereken bir sürü oyuncak varmış. Kırmızı araba onları uçağın yanına götürmüş. Uçak kırmızı araba kadar affedici değilmiş. Kardeşleri denemek için bir oyun oynamış. Sadece birisini taşıya bileceğini söylemiş. Nehir Ayaz’ın binmesi, Ayaz Nehir’in binmesini önermiş. En sonunda Nehir’in binmesine Ayaz’ın da kırmızı arabayla daha yakın yerlerdeki oyuncaklardan özür dilemesine karar vermişler. Bu sırada çimenlerin arasında aslan görünmüş. “Aferin size sonunda bir takım olarak çalışmayı öğrendiniz.” demiş. Yine çok güçlü bir kükreme duyulmuş. Çocuklar eski boyutlarına dönmüş. Mutlulukla birbirlerine sarılmış. O günden sonra iki kardeş çok iyi bir takım olmuş. Masal da burada bitmiş.
Reklam