Açıklama
Yükleyen: Alkışlarla Yaşıyorum
Yüklenme Tarihi: 21 Kasım 2016 - 15:36
Savaş,savaş asla değişmez...
1997'de, o zamanlar oyun sektörünün mihenk taşı olacağı bilinmeyen bir oyun çıktı. Fallout.
Oyun sıra tabanlı bir rol yapma oyunuydu. Fakat "rol yapma" kısmı daha ağır basıyordu. Verdiğimiz kararlar ve attığımız adımlar oyunun sonucunu büyük ölçüde etkiliyordu. (Spoiler gibi olmasın fakat oyunun esas kötüsünü sadece sohbet ederek öldürebildiğiniz sayılı oyunlardandır.)
İnsanoğlunun geri dönülemez bir nükleer savaşa yaklaşması sonucu, VaultTec şirketi insanları bu nükleer savaşın radyoaktif etkilerinden korumak için "Vault" adı verilen sığınaklar yapar. Fakat kazın ayağı göründüğü gibi değildir. Vault'ların hepsi numaralandırılmıştır, ve içinde yaşayan vatandaşlar farklı toplumsal deneylerin bir parçası olmuşlardır. Kimi Vault'larda 999 kızın yanına 1 erkek konulmuştur(gülüşmeler), kimi Vault'larda ise insanlara değişik kimyasallar vererek değişimleri gözlenmiştir. Dışarıda kalan insanlar ise ya mutasyona uğrayarak çeşitli ucubelere dönmüştür, ya da bu kurtlar sofrasında ölüm kalım savaşı vermektedirler.
İşte bu nükleer savaştan onlarca yıl sonra her oyunun şamar oğlanı olan bizim yaşadığımız Vault'un su arıtma çipi bozulmuştur, ve Vault'umuzun başkanı bizi, doğduğundan beri bütün hayatını Vault'da geçirmiş ve dışarıdaki tehlikelerden bir haber tüysüz bir yetimi bu çipi bulmak üzere görevlendirir. Ve Wasteland'in kızgın kumlarına adımımızı atarız.
Fallout çıktığı günden beri çok değişti, fakat her zaman oyun dünyasında kült bir yapım olarak kalmaya devam etti. İzlediğiniz Necropolis bölümü oyun tarihinin en etkileyici bölümlerinden biri olmaya adaydır. Ürkütücü müziği ve atmosferiyle bir sanat eseri niteliğindedir. Eğer oynamadıysanız ve fırsat bulursanız bu zamansız klasiği mutlaka oynayın.
Sıkılmadan buraya kadar okuduysanız ne mutlu bana,arada böyle eski günleri yad etmek çok iyi geliyor, geçmişe çok bağlı da kalmamak lazım ama. Günümüzde de çıkan muhteşem oyunlar var. O da başka bir vidyoya artık. Sağlıcakla kalın.
1997'de, o zamanlar oyun sektörünün mihenk taşı olacağı bilinmeyen bir oyun çıktı. Fallout.
Oyun sıra tabanlı bir rol yapma oyunuydu. Fakat "rol yapma" kısmı daha ağır basıyordu. Verdiğimiz kararlar ve attığımız adımlar oyunun sonucunu büyük ölçüde etkiliyordu. (Spoiler gibi olmasın fakat oyunun esas kötüsünü sadece sohbet ederek öldürebildiğiniz sayılı oyunlardandır.)
İnsanoğlunun geri dönülemez bir nükleer savaşa yaklaşması sonucu, VaultTec şirketi insanları bu nükleer savaşın radyoaktif etkilerinden korumak için "Vault" adı verilen sığınaklar yapar. Fakat kazın ayağı göründüğü gibi değildir. Vault'ların hepsi numaralandırılmıştır, ve içinde yaşayan vatandaşlar farklı toplumsal deneylerin bir parçası olmuşlardır. Kimi Vault'larda 999 kızın yanına 1 erkek konulmuştur(gülüşmeler), kimi Vault'larda ise insanlara değişik kimyasallar vererek değişimleri gözlenmiştir. Dışarıda kalan insanlar ise ya mutasyona uğrayarak çeşitli ucubelere dönmüştür, ya da bu kurtlar sofrasında ölüm kalım savaşı vermektedirler.
İşte bu nükleer savaştan onlarca yıl sonra her oyunun şamar oğlanı olan bizim yaşadığımız Vault'un su arıtma çipi bozulmuştur, ve Vault'umuzun başkanı bizi, doğduğundan beri bütün hayatını Vault'da geçirmiş ve dışarıdaki tehlikelerden bir haber tüysüz bir yetimi bu çipi bulmak üzere görevlendirir. Ve Wasteland'in kızgın kumlarına adımımızı atarız.
Fallout çıktığı günden beri çok değişti, fakat her zaman oyun dünyasında kült bir yapım olarak kalmaya devam etti. İzlediğiniz Necropolis bölümü oyun tarihinin en etkileyici bölümlerinden biri olmaya adaydır. Ürkütücü müziği ve atmosferiyle bir sanat eseri niteliğindedir. Eğer oynamadıysanız ve fırsat bulursanız bu zamansız klasiği mutlaka oynayın.
Sıkılmadan buraya kadar okuduysanız ne mutlu bana,arada böyle eski günleri yad etmek çok iyi geliyor, geçmişe çok bağlı da kalmamak lazım ama. Günümüzde de çıkan muhteşem oyunlar var. O da başka bir vidyoya artık. Sağlıcakla kalın.