Yüklenme Tarihi: 24 Ocak 2024 - 23:45
Ankara’da Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde “Nefes: Yer Eksi İki” filminin gösterimi yapıldı.
İki bin metre yükseklikteki bir karakolda geçen ve gerçek hikayelere dayanan “Nefes: Yer Eksi İki” filminin gösterimi Ankara’da Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapıldı. Gaziler için rehabilitasyon merkezinde yapılan gösterime gaziler ve aileleri, komutanlar, sağlık personelleri, filmin yönetmeni Ozan Uzunoğlu, filmin senaristi Hakan Evrensel, oyuncular Yasin Çam ve Şahin Kendirci katıldı. Film gösteriminden önce konuşan senarist Hakan Evrensel, “Bu filmin bir çok acı ve zorluğa göğüs germekte durumunda olan sizlerden çok yaşadıklarınızdan habersiz kalmayı tercih eden insanlarımız için çekildiğini ve yazıldığını özellikle belirtmek istiyorum. Şehitlerimizi anmak adına yapımcı şirket tarafından tasarlanıp üretilen ve filminizin de sembolü olan gelincik broşunun film arasında ve sonunda satışa sunulacağını ve elde edilen gelirin TSK Rehabilitasyon Merkezi Engelliler Spor Kulübüne bağışlanacağını da hatırlatmak isterim” ifadelerine yer verdi.
Film gösterimi öncesinde galaya katılan film ekibine gaziler tarafından anı hediyeleri verildi. Film arasında ve sonrasında ise filmin sembollerinden olan gelincik broşları satışa sunuldu. Broş satışından elde edilen gelir ise TSK Rehabilitasyon Merkezi Engelliler Spor Kulübüne bağışlanacak.
“Ben filmde kendi yaşadığım şeyleri gördüm”
Film gösterimine katılan Gazi Jandarma Albay Bahadır Bartuğ, filminde kendisinin ve arkadaşlarının hikayelerini gördüğünü ifade ederek, “Ben Gazi Jandarma Albay Bahadır Bartuğ. Filmi benim ikinci izleyişim olacak. Birincide ağlamaktan gözlerim şişmişti. Çok duyguluydu. Çok bizi anlatan, yaşadığımız şeyleri anlatan bir film. Sanırım ikincide de aynı tepkiyi vereceğim. Ben kendi yaşadığım şeyleri gördüm filmde, şehit devre arkadaşlarımızın ki benim de çok yakın bir arkadaşım şehit olmuştu. Onun hikayesini gördüm. Orada beraber çalıştığımız insanları gördüm. O duyguyu tekrar yaşadım” dedi.
“Bu da bizim yaşama azmimizi de pekiştiren bir şeydi”
Filmin sloganın kendisi etkilediğini söyleyen Gazi Bartuğ, "Filmin teması ve sloganı olan ‘Unutursan ölürler’ o kadar önemli bir şey ki biz hayattayız işte ben yaralandım hayattayım, bir sürü insanın şehit olup toprağa gittiğini gördüm. Onlar hakkında hissettiğim şeyler tam olarak buydu. Benim hissedip adını koyamadığım şey, ben bu insanları hatırladığım sürece, ben onları bildiğim sürece onlar yaşamaya ve var olmaya devam edecekler. Filmde tam olarak bunu ‘Unutursan ölürler’ cümlesi olarak görmek ve duymak hem ruhuma bir serinlik verdi, kendimi iyi hissettim. Onları hatırlamaktan mutlu oldum. Onların mücadelesinin bir parçası olmaktan mutlu oldum. Bu da bizim yaşama azmimizi de pekiştiren bizim hayatta olmak, yaşamaya devam etmek, başımıza gelen her şeye rağmen, yaralanmamıza ve sakat kalmamıza rağmen yaşamaya asılma gücümüzü arttıran bir şeydi” ifadelerine yer verdi.
“Var olsunlar. Hep var olacaklar ve hep biz onları hatırlayacağız”
Şehitlerin her zaman anılacağını belirten Gazi Bartuğ, "Hem bunu yazan Hakan Evrensel komutanıma hem de bu filme vesile olan, şehit olan, hayatlarını bu ülke ve vatan için feda eden dostlarıma, kardeşlerime ve büyüklerime minnettarım. Hep var olacaklar ve hep biz onları hatırlayacağız. Biz onları film vesilesi ile bugün anıyoruz. Yarın başka bir şey çıkacak ve biz tekrar onları unutmadığımızı göstereceğiz. Öbür gün başka bir şey çıkacak ve biz yine onları unutmadığımızı göstereceğiz. Biz onları yaşatmaya ve onların savaşını kazanana kadar sürdürmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
1996 yılında vatani görevini yaparken Siirt’in Eruh ilçesinde mayına basma sonucu yaralan Savaş Yücel ise filmi gaziler ile birlikte izlemenin iyi olacağını ifade ederek, “Hakan abimiz emekli bir asker. Bu üçüncü filmi. Bir galada burada yapmak istedi ve biz de mutlu bir şekilde katıldık. Bizi onore etti. Hep beraber biz ona destek olurken o da bize moral verdi ve eski günleri yad etmiş olduk. Ben filmi daha önce izleyememiştim. Hastanede yatıyordum. Kalça protezi ameliyatı olduğum için çıkamamıştım. Filmin burada olması daha güzel oldu. Onlarca gazi ile birlikti filmi izlemiş olacağız” dedi.
Filmle aynı temada iki adet kitabı olan Yücel, “‘Biz kınalı bacaksızlar’ ve ‘Kan çiçekleri’ isimli iki tane kitabım var. Hakan Evrensel ağabeyim ile de o dönemde tanışmıştık ve çok büyük destekleri olmuştu. Kitaplarım güneydoğu gazilerini, terörle mücadeleyi, yaşanan anıları, şehitlerimizin şehit oluş hikayelerini ve gazilerin çektikleri sıkıntıları anlatan kitaplar. Filmin çok güzel bir iş olacağını fragmanlardan gördük ve bir önceki Nefes filmi gerçekten çok çok güzel bir filmdi ve bu da onun devamı. Bu tür filmleri ve güneydoğuda ki terör olaylarını gündeme getirmek ve ülkemizin terör sorununu gün yüzüne çıkarmakta önemli bir başarı gösteren film olduğunu düşünüyorum. Böyle kaynaklara da ihtiyaç var” ifadelerine yer verdi.
“Filme yansıtmaya çalıştığımızın 100 katını gerçekten yaşayan insanlarla beraber izlemek bizim için çok daha anlamlı”
Filmin yönetmeni Ozan Ozanoğlu ise filmi gaziler ile birlikte izlemenin kendisi için daha anlamlı olduğunu söyleyerek, “Ben ‘Nefes: Yer eksi iki’ filminin yönetmeni Ozan Ozanoğlu. Bugün TSK Rehabilitasyon Merkezinde gazilerimiz ve komutanlarımız ile beraber filmimizi seyrediyoruz. Tabii ki bu filmi onlarla beraber seyretmek bizim için çok başka ve anlamlı bir duygu. Biz bu terörle mücadele hakkında yaşanan sürecin bir kısmını filme yansıtmaya çalıştık ama burada bizim yansıtmaya çalıştığımızın 10 katını, 100 katını gerçekten yaşayan insanlarla beraber izlemek bizim için çok daha anlamlı ve çarpıcı bir durum oldu. Ben bu filmi teknik tarafında olduğumuz için defalarca seyrettim ama bugün burada gazilerimiz ve komutanlarımız ile beraber seyretmek benim için çok daha başka bir deneyim oldu. Umarım onların yaşadıklarını ve hissettiklerini birazcık olsun yeni nesle ve gençlerimize aktarabilmişizdir. Filmimiz birazcık olsun onların kalbinde ve yüreğinde yer edinebilmiştir” ifadelerine yer verdi.
Emekli bir asker olan filmin senaristi Hakan Evrensel ise film hakkında, “TSK Rehabilitasyon Merkezinde, filmde aktarmaya çalıştığımız olayların gerçeğini yaşayan gaziler ve onların aileleri ve son derece vefakar sağlık personeli ile beraber izliyoruz. Bizim için çok yoğun duygulu bir etkinlik ve çok etkileniyoruz. Umarım onlarda beğenirler. Öncelikle şunu söylemem lazım. Türkiye’de aslında dünyada sayılı rehabilitasyon merkezlerinden birisinin içindeyiz. Bu çatı altında olmaktan onur duyuyoruz. Bu filmden bahsedecek olursak öncelikle bu aslında bir kitaptı. Senaryoyu tabii ki orada görev yapmış ve gazi olmuş insanlarla ve hala orada görev yapan arkadaşlarımla görüşerek kaleme aldım ama sinema filmi hale gelme aşamasında yönetmenimizin ve yapımcımızın çok büyük katkısı var. Bu komplike bir iş. Onlara birlikte yürüttük bu işi. Umarım gerçeğe yakın olduğunu düşünürler tek temennimiz bu” şeklinde konuştu.