"...İnsanların çok büyük bir kısmı öylesine bilinçsizce yaşar ki iktidara geldiklerinde tüm bilinçaltı içgüdüleri tatmin olmak için bir şansa sahip olur. O zaman onlar, bu insanları öldürüyor mu, bu insanları zehirliyor mu umursamazlar... İktidarın kendisi nötrdür. İyi bir adamın elinde o bir kutsamadır. Bilinçsiz bir adamın elinde bir lanet olacaktır... Ne yapman gerektiği başka birisi tarafından söylendiğinde o doğru da yanlış da olsa senin hiçbir sorumluluğun olmaz. Sen sorumluluktan özgürsün; onun hakkında düşünmek zorunda değilsin; onunla ilgili olarak endişelenmen gerekmez. Tüm sorumluluk sana bir şey yapmak için direktif veren kişiye gider. Adolf Hitler ya da Joseph Stalin ya da Ronald Reagan gibi insanlar kendilerine ait herhangi bir nitelik yüzünden güçlü konumlarına sahip değillerdir. Onlar oradadır çünkü milyonlarca insan ne yapılması gerektiğini söylenmesini ister; onlara kimse buyurmazsa kaybolurlar. Diktatörleri biz yaratırız... Sebep hiç kimsenin herhangi bir sorumluluk istememesidir. Ancak sorumluluk hissini yitirdiğin an — sen onun bir yük olduğunu düşünürsün, onu başka birisi alır— bireyselliğini de yitirirsin, özgürlüğünü de yitirirsin. Sorumluluğumuzu başka birisinin ellerine bıraktığımız an ruhumuzu kaybetmişizdir. Ve hükmetmekten, diktatörlük etmekten zevk alan insanlar vardır; bunlar çılgın insanlardır. Sorumluluktan kurtulmak isteyen insanlar vardır ve elbette tüm sorumlulukları üstlenmeye hazır insanlar vardır. Çünkü onlar senin özgürlüğünü de alırlar. Onlar senin tüm haklarını, senin tüm bireyselliğini alırlar; yegâne arzusu iktidar olan insanlar vardır. Onların
farklı türden delilikleri vardır ama onlar gayet uyumlu görünürler. Ruhlarını kaybettiklerini bilmeden sorumluluklarından kurtulmaya çalışan insanlarla, sadece tek bir şeyi, iktidarı isteyen diğer delirmiş insanlar arasında belirli bir uyum olduğu görülür." - Osho, Ego