İran'da Eşcinsel Olmak

Alkışlarla Yaşıyorum - 783 izlenme

Yüklenme Tarihi: 02 Mart 2015 - 10:43

İran asıllı keman virtüözü Farjad'ın, konser sırasında, İran'da müziği dahi yasaklayan baskıcı şeriat rejimini eleştirmesi üzerine, seyirciler arasında yer alan İranlı gruptan tepki görmesi aklıma İran'daki eşcinsellerin durumunu getirdi. Persepolis gibi muhafazakar rejime eleştirel bir bakış getiren bir çizgi filmden rahatsız olan İran hükümeti gibi, kendi halkının da içlerinde bulundukları durumun haline gözlerini kapamış olması oldukça trajik. Sonuçta sisteme itaat ediyorsan ve sistemin sana sunduklarından başka bir şey talep etmiyorsan, halinden gayet memnun olabilir insanlar. Pek çoğumuz da böyle yapmıyor muyuz? Ancak canımız acıyıncaya kadar zulme sessiz kalıyor; ötekilerin, azınlıkların taleplerine sessiz kalmıyor muyuz? İşte, eşcinsellik de İslam toplumunda böyle bir turnusol kağıdı görevi görüyor. Mesleği bırakmayı göze alma pahasına, çarşafa girip kocasına itaat eden ve ona yeni çocuklar vermekten mutluyum diyen bir kadın olarak toplumdaki rolünüzü icra edebilirsiniz, ancak eşcinselseniz sistem size hiçbir şekilde bu hakkı tanımıyor
A Jihad for Love adlı belgeselden alınan bu video, Mısır, İran ve Türkiye gibi İslamın yayıldığı coğrafyalarda yaşayan eşcinsellerin durumunu anlatıyor. Türkiye haricinde, eşcinsel eylemlerde bulunanlar ya hapis cezası görüyor, ya sokaklardan toplanıp işkenceye uğruyor, recm ediliyor ya da idam ediliyorlar. Diğerlerine kıyasla Türkiye daha iyi bir nokta da duruyor gibi görünse de (özellikle belgeselde Türkiye'den müslüman bir lezbiyen çiftin mutlu ilişkileri aktarılıyor), toplumda eşcinsellere hoş gözle bakılmıyor ki bu hoşgörüsüzlük doğuya gittikçe artıyor (Ailesi tarafından öldürülen Ahmet Yıldız, ya da hastanede abisi tarafından kurşunlanan travesti Ramazan Çetin gibi). Farklılıklara olan tahammülsüzlüğümüz, bizden olmayanı acımasızca ezme isteğimiz eşcinseller için hayatı zindan etmeye yetiyor da artıyor. Türkiye'ye sığınan kimi İranlı eşcinseller de buranın oradan farkı olmadığını düşünüyor. Onlara göre İran'da polis ve emniyet güçleri baskıcı, burada ise halk ve insanlar. Anlattıklarıysa, yağmurdan kaçıp doluya tutulma sözünü doğruluyor:
Reklam