Açıklama
Yükleyen: Alkışlarla Yaşıyorum
Yüklenme Tarihi: 15 Eylül 2015 - 17:25
‘‘Ümraniye Sapığı'' Yaman Özçelik, küçük mağdurlar tarafından teşhis edilip, DNA testleri de örtüşünce Asayiş Şube Gasp Bürosu'ndaki sorgusunda her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlattı. Özçelik, polise verdiği ifadede, erken boşalma yüzünden karısı ile arasında cinsel problemler olduğunu, arkadaş sohbeti sırasında küçük kızlara ilgi duyduğunu ve bu işlere başladığını söyledi. Özçelik'in ifadesinden bazı bölümler şöyle:
‘Askerden geldikten sonra mahalleden tanıştığım Fatma'yla evlendim. İki kızımız oldu. Şimdi biri 5, diğeri 3 yaşında. Eşimle cinsel ilişki yönünden de tartışmalar yaşanıyordu. Erken boşalma sorunum olması nedeniyle beni sürekli eleştiriyordu. Ben de onu tatmin edemediğimi düşünerek rahatsız oluyordum. Aramızda tartışmalar yaşanınca babamın evinden ayrılarak kayınpederimin evine geçtik. Maddi durumum çok bozuktu. 1998'de Özbekistan'a inşaat işçisi olarak gittim. Türkiye'ye döndükten sonra GSM baz istasyonları kuran bir yerde montör olarak çalışmaya başladım. Maddi durumum da oldukça düzeldi. Ayrı ev tutmaya karar verdim. Ancak eşim, babasının yanından ayrılmak istemedi. Eşimle kavga ettiğim süre içerisinde Ümraniye'de bir otele gittim ve burada intihar etmeyi düşündüm. 2-3 kutu hap içtim, ancak beni hastaneye kaldırıp kurtardılar. Kavgalar bitmeyince evden ayrıldım, Azerbaycan'a gittim. 7-8 ay sonra İstanbul'a geri döndüm. Eşimin yanına gitmedim. GSM işi yapan kardeşimin görev yaptığı şirkette taşeron olarak çalıştım.''
‘‘Azerbaycan dönüşü kahvede karı-kız muhabbeti yapılıyordu. Sulukule'de 12-13 yaşlarında kızlarla seks yapıldığından bahsediliyordu. Küçük kızlarla seks kafamda yer etti. Bu sırada ailemle barıştım. Ümraniye'de sık sık okulların dağılımını takip etmeye başladım. Yalnız giden kız çocuklarından birini alarak sote bir yerde tecavüz etmek fikri iyice kafama yatmıştı. Planlar yapıyordum. İlk tecavüz olayımı yine yalnız bir kızı kandırarak önceden tespit ettiğim ıssız bir yerde gerçekleştirdim. Yakalanabileceğimi düşünerek biraz korktum. Ancak tecavüz ettiğim kızların yaşlarının küçük olması sebebiyle hakkımda fazla bilgi veremeyeceklerini düşündüğümden biraz rahatladım.''
‘‘Çok zevk almıştım. Yer ve tarihleri şu an tam olarak hatırlayamadığım tahminen 9-10 tane kız çocuğunu tecavüz maksadıyla kandırarak kaçırdım. Kızların 3-4 tanesinde değişik sebeplerden dolayı başarılı olamadım. Bazen kızlar korkup kaçtı, bazen de sokakta insanlar denk geldi. Onları hep ‘‘Babanı tanıyorum, babana borcum var, gel sana parayı vereyim babana götür veya paket var babana götürür müsün'' sözleriyle kandırıyordum. Zaten yanımda yürümüyorlardı. Biraz arkamdan geldikleri için kimse de şüphelenmiyordu. Daha önceden tespit ettiğim çok ıssız yerlere giderek amacıma ulaşıyordum. Olaylardan sonra ya direkt eve ya da kahveye gidiyordum.''
‘‘Son zamanlarda Ümraniye Sapığı sözlerinden biraz rahatsız oldum. Arandığımı biliyordum. Ancak içinde bulunduğum hemen hemen her türlü ortamda sapık olayının konuşulması ve benim tanınmamam beni cesaretlendirdi. Kaçırdığım kızların sadece çok küçük olmamalarına dikkat ediyordum. Ünalan Mahallesi'nden kaçıracağım kızı daha önceden bir defa gerçekleştirdiğim, bir defa ise kızın kaçması sonucu gerçekleştiremediğim dere içerisinde yıkık binaya götürecektim. Bunu başaramayınca Cennet Mahallesi tarafında başka bir kızı kandırdım kız ağladı. Çevreden de ilgilenenler olunca kaçmaya başladım, ancak polisler yakaladı.''
Yaman Özçelik'in çocukluk arkadaşı Feridun Derici, şöyle konuştu: ‘‘İstanbul'a döndüğünde çok değişmişti. Zaten hareketleri garip bir insandı. Eşiyle anlaşamadığı için kendine ayrı bir ev tutmuştu. Bir gün kahvede otururken, televizyonda ‘‘Ümraniye Sapığı''nın robot resmini gördük. Yaman uzun uzun ekrana baktı. Arkadaşlarla Yaman'a, ‘‘Sapık sana ne kadar çok benziyor'' dedik. Bize çok sinirlendi. Panik içinde kahveyi terk etti. Meğer gerçekten oymuş. Yaptığımız şaka gerçek oldu.''
‘Askerden geldikten sonra mahalleden tanıştığım Fatma'yla evlendim. İki kızımız oldu. Şimdi biri 5, diğeri 3 yaşında. Eşimle cinsel ilişki yönünden de tartışmalar yaşanıyordu. Erken boşalma sorunum olması nedeniyle beni sürekli eleştiriyordu. Ben de onu tatmin edemediğimi düşünerek rahatsız oluyordum. Aramızda tartışmalar yaşanınca babamın evinden ayrılarak kayınpederimin evine geçtik. Maddi durumum çok bozuktu. 1998'de Özbekistan'a inşaat işçisi olarak gittim. Türkiye'ye döndükten sonra GSM baz istasyonları kuran bir yerde montör olarak çalışmaya başladım. Maddi durumum da oldukça düzeldi. Ayrı ev tutmaya karar verdim. Ancak eşim, babasının yanından ayrılmak istemedi. Eşimle kavga ettiğim süre içerisinde Ümraniye'de bir otele gittim ve burada intihar etmeyi düşündüm. 2-3 kutu hap içtim, ancak beni hastaneye kaldırıp kurtardılar. Kavgalar bitmeyince evden ayrıldım, Azerbaycan'a gittim. 7-8 ay sonra İstanbul'a geri döndüm. Eşimin yanına gitmedim. GSM işi yapan kardeşimin görev yaptığı şirkette taşeron olarak çalıştım.''
‘‘Azerbaycan dönüşü kahvede karı-kız muhabbeti yapılıyordu. Sulukule'de 12-13 yaşlarında kızlarla seks yapıldığından bahsediliyordu. Küçük kızlarla seks kafamda yer etti. Bu sırada ailemle barıştım. Ümraniye'de sık sık okulların dağılımını takip etmeye başladım. Yalnız giden kız çocuklarından birini alarak sote bir yerde tecavüz etmek fikri iyice kafama yatmıştı. Planlar yapıyordum. İlk tecavüz olayımı yine yalnız bir kızı kandırarak önceden tespit ettiğim ıssız bir yerde gerçekleştirdim. Yakalanabileceğimi düşünerek biraz korktum. Ancak tecavüz ettiğim kızların yaşlarının küçük olması sebebiyle hakkımda fazla bilgi veremeyeceklerini düşündüğümden biraz rahatladım.''
‘‘Çok zevk almıştım. Yer ve tarihleri şu an tam olarak hatırlayamadığım tahminen 9-10 tane kız çocuğunu tecavüz maksadıyla kandırarak kaçırdım. Kızların 3-4 tanesinde değişik sebeplerden dolayı başarılı olamadım. Bazen kızlar korkup kaçtı, bazen de sokakta insanlar denk geldi. Onları hep ‘‘Babanı tanıyorum, babana borcum var, gel sana parayı vereyim babana götür veya paket var babana götürür müsün'' sözleriyle kandırıyordum. Zaten yanımda yürümüyorlardı. Biraz arkamdan geldikleri için kimse de şüphelenmiyordu. Daha önceden tespit ettiğim çok ıssız yerlere giderek amacıma ulaşıyordum. Olaylardan sonra ya direkt eve ya da kahveye gidiyordum.''
‘‘Son zamanlarda Ümraniye Sapığı sözlerinden biraz rahatsız oldum. Arandığımı biliyordum. Ancak içinde bulunduğum hemen hemen her türlü ortamda sapık olayının konuşulması ve benim tanınmamam beni cesaretlendirdi. Kaçırdığım kızların sadece çok küçük olmamalarına dikkat ediyordum. Ünalan Mahallesi'nden kaçıracağım kızı daha önceden bir defa gerçekleştirdiğim, bir defa ise kızın kaçması sonucu gerçekleştiremediğim dere içerisinde yıkık binaya götürecektim. Bunu başaramayınca Cennet Mahallesi tarafında başka bir kızı kandırdım kız ağladı. Çevreden de ilgilenenler olunca kaçmaya başladım, ancak polisler yakaladı.''
Yaman Özçelik'in çocukluk arkadaşı Feridun Derici, şöyle konuştu: ‘‘İstanbul'a döndüğünde çok değişmişti. Zaten hareketleri garip bir insandı. Eşiyle anlaşamadığı için kendine ayrı bir ev tutmuştu. Bir gün kahvede otururken, televizyonda ‘‘Ümraniye Sapığı''nın robot resmini gördük. Yaman uzun uzun ekrana baktı. Arkadaşlarla Yaman'a, ‘‘Sapık sana ne kadar çok benziyor'' dedik. Bize çok sinirlendi. Panik içinde kahveyi terk etti. Meğer gerçekten oymuş. Yaptığımız şaka gerçek oldu.''