Necip Fazıl Kısakürek

Alkışlarla Yaşıyorum - 392 izlenme

Yüklenme Tarihi: 05 Eylül 2015 - 21:23

Edebiyat dünyamızda olduğu gibi tüm sanat camiamızda bir çürümüşlük vardı ta Tanzimat’tan beri… O çürümüşlük ki batılılaşalım derken sakilleşmemizden ileri gelir kısaca. O çürümüşlük ki şimdi sokaklarda… İşte o ilk çürümüşlük döneminin hemen ardından büyük savaş yıllarında türeyen aydınımız hep biraz taklitçi oldu. Esrarkeşi, alkoliği, kokainmanı… Genelde kafa güzelken yazmayı matah bir şey belleme durumu vardı… İşte o dönemin meyvelerinden Necip Fazıl kumar gibi kötülüklerin anası pis şeyleri seven bir adamdı. Birden değişmeye başladı bu değişim haklı bir değişimdi şekilci sahte aydınımızdan uzaklaştı ama yanlış yöne gitti. Başka bir edebiyatçımızda burjuvaziden dem vurdu ve zekâsını kullanarak dalga geçmeyi tercih etti. Necip Fazıl tarikatçı olmayı seçti. O ki Türk edebiyatında unutulmaz bir mihenk taşıdır… Hakkını vermek lazım bilen yahut bilmeyen olarak… Yanlış yerden beslendi yapacak bir şey yok… Yanlış yerden beslenen sadece o mu? Bugün ülkesinden nefret etmek aydınlık asillik telakki edilir olmuş bu daha mı iyi? Bugün her şey o kadar basit ki… İki yorum yapıp yollamak kadar… Bu adamları iki yorumda anlatamayız iki kitap okuyarak ta anlatamayız… Edebiyat dersinde dünyanın her yanında aynı bir olgu vardır… Eleştirebilme özgürlüğü; bu özgürlük bizde hep yanlış anlaşılıyor; bir edebiyatçıyı eleştirmek için edebiyatla bir alakamız olması gerekiyor.
Reklam