Açıklama
Yükleyen: Alkışlarla Yaşıyorum
Yüklenme Tarihi: 05 Eylül 2015 - 11:35
Yeryüzünün eşsiz yaşam biçimlerinden biri olan ağaçlar, insanlık tarihi boyunca kutsal kabul edilmiştir. Yaşamımızın her köşesinde yer edinen ağaçların yaydığı titreşimlerden ise çok azımızın haberi var
1976 yılında İtalya’da kurulan ‘Damanhur Ekoloji Köyü’nde bitki yapraklarının ve köklerinin çıkardığı titreşimler elektromanyetik ortamda kaydedilerek sese çevrilmeye başlandı. Ortaya çıkan sonuç şaşırtıcıydı, çünkü sesler insanların yaptığı müziğe çok benziyordu.
Daha ilginci ise ağaçların bir tür geri dönüşüm mekanizmasıyla kendi elektriksel tepkilerini kontrol edip, farkındalık geliştirerek müzik türlerini seçmeleriydi. Bu keşifle birlikte Damanhur’da ‘Ağaç Konserleri’ başlandı.
Bu konser ve kayıtlar sonucunda ağaçların ve bitkilerin sesini duymuş olsak da ağaçların titreşim yaydığı aslında çok eskiden beri bilinen bir gerçek.
Örneğin Tao felsefesinde ağaçlar yeryüzü enerjisini en iyi alabilen ve onu kendi enerjisiyle birleştirebilen varlıklardır. Bir ağaca dokunarak onun aurasıyla bütünleşmek, bedenimizin biyolojik davranışlarını etkiliyor. Hatta şarkı söyleyen ağaçlarda olduğu gibi, ağaç ve insan arasında bir etkileşim oluşuyor.
Yeryüzünün bütün bu unutulan kadim bilgilerini bugün bilimsel araştırmalar da destekliyor. Ağaca dokunmanın, hatta çevresinde bulunmanın bile iyileştirici bir etkisi olduğu kabul ediliyor.
Çoğumuz bu tür haberleri görünce şaşırıyoruz, bunun nedeni ise algılarımızın doğaya yabancılaşmış mekanik bir dünyaya hapsedilmiş olması. Tüm parçalarımızla doğaya ait olduğumuzu unuttuğumuz zaman, başka varlıkların bize benzer özellikler sergilemesini ya da iletişim niteliği taşıyan eylemler gerçekleştirmesini hayretle karşılıyoruz. Oysa kökenimiz, var olan her şeyle aynı yere dayanıyor. Bir çölü, dağı, okyanusu ve ormanı meydana getiren ne ise bizi de oluşturan o şeyin kendisidir. Tabiatın tüm bileşenlerinin birbiriyle sıkı bir bağlantı içinde olduğu gerçeği artık gözlerimizin önünde çok net duruyor. Bütün doğal varlıkların bu iç içeliği karşısında bağımsız olmamız düşünülemez bile.
Bu yüzden gerçekliğe en yakın biyolojik saatinize dönmek için en yakın ağaca, en yakın parka gidip toprakla, rüzgarla ve güneşle herhangi bir yapay bir aracıya ihtiyaç duymadan gerçekliği hissedebilirsiniz.
*Ağaçların yaydığı titreşimlerin sese dönüşme halini ve ağaç konserlerindeki şarkıları dinlemek isteyenler videoyu izleyebilir:
1976 yılında İtalya’da kurulan ‘Damanhur Ekoloji Köyü’nde bitki yapraklarının ve köklerinin çıkardığı titreşimler elektromanyetik ortamda kaydedilerek sese çevrilmeye başlandı. Ortaya çıkan sonuç şaşırtıcıydı, çünkü sesler insanların yaptığı müziğe çok benziyordu.
Daha ilginci ise ağaçların bir tür geri dönüşüm mekanizmasıyla kendi elektriksel tepkilerini kontrol edip, farkındalık geliştirerek müzik türlerini seçmeleriydi. Bu keşifle birlikte Damanhur’da ‘Ağaç Konserleri’ başlandı.
Bu konser ve kayıtlar sonucunda ağaçların ve bitkilerin sesini duymuş olsak da ağaçların titreşim yaydığı aslında çok eskiden beri bilinen bir gerçek.
Örneğin Tao felsefesinde ağaçlar yeryüzü enerjisini en iyi alabilen ve onu kendi enerjisiyle birleştirebilen varlıklardır. Bir ağaca dokunarak onun aurasıyla bütünleşmek, bedenimizin biyolojik davranışlarını etkiliyor. Hatta şarkı söyleyen ağaçlarda olduğu gibi, ağaç ve insan arasında bir etkileşim oluşuyor.
Yeryüzünün bütün bu unutulan kadim bilgilerini bugün bilimsel araştırmalar da destekliyor. Ağaca dokunmanın, hatta çevresinde bulunmanın bile iyileştirici bir etkisi olduğu kabul ediliyor.
Çoğumuz bu tür haberleri görünce şaşırıyoruz, bunun nedeni ise algılarımızın doğaya yabancılaşmış mekanik bir dünyaya hapsedilmiş olması. Tüm parçalarımızla doğaya ait olduğumuzu unuttuğumuz zaman, başka varlıkların bize benzer özellikler sergilemesini ya da iletişim niteliği taşıyan eylemler gerçekleştirmesini hayretle karşılıyoruz. Oysa kökenimiz, var olan her şeyle aynı yere dayanıyor. Bir çölü, dağı, okyanusu ve ormanı meydana getiren ne ise bizi de oluşturan o şeyin kendisidir. Tabiatın tüm bileşenlerinin birbiriyle sıkı bir bağlantı içinde olduğu gerçeği artık gözlerimizin önünde çok net duruyor. Bütün doğal varlıkların bu iç içeliği karşısında bağımsız olmamız düşünülemez bile.
Bu yüzden gerçekliğe en yakın biyolojik saatinize dönmek için en yakın ağaca, en yakın parka gidip toprakla, rüzgarla ve güneşle herhangi bir yapay bir aracıya ihtiyaç duymadan gerçekliği hissedebilirsiniz.
*Ağaçların yaydığı titreşimlerin sese dönüşme halini ve ağaç konserlerindeki şarkıları dinlemek isteyenler videoyu izleyebilir: