Serdar Tuncer abimizin anlatımıyla başka bir kıssamız: Yıllar önce çok uzaklarda bir adam varmış.bu adam çalışmak amacıyla çok uzaklara gitmiş ve yıllarca çalışmış.Sonunda memleketine dönme zamanı gelmiş.Bu çalışma sürecinde toplam 3000 akçe biriktirmiş ve evinin yolunu tutmuş.
Yolda yürürken köşe başında birisi :
Bir nasihat 1000 akçe diye bağırıyormış.
Adam düşünmüş nasıl olurda bir nasihati 1000 akçeye satarlar.Ben yıllarca çalıştım ve sadece 3000 akçe biriktirdim.Bu işe pek aklı ermemiş ama merak işte.Duramamış ve adama bin akçe vererek o nasihati satın almış.Nasihat; "Kaderde ne varsa o çıkar" İMİŞ.Bu nasihati aldıktan sonra yoluna devam etmiş..
İlerde yine bir adam bağırıyormuş:
Bir nasihat 1000 akçe diye.
Adam yine dayanamamış bin akçede o adama vermiş ve satın almış.İkinci nasihatde "Gönül kimi severse güzel odur." şeklindeymiş.
Son kalan bin akçesiylede yoluna devam etmiş.Tam şehrin çıkışında yine bi adam bir nasihati bin akçeye satıyormuş.Dayanamamış almış.Son nasihatde "Hiç bir iş aceleye gelmez imiş".
Adam parasız bir halde yoluna devam etmiş.Şehrin dışında telaşlı bir toplululkla karşılaşmış.neler olduğunu sormuş.ordan biri demişki:
Burada şehrin bütün su ihtiyacını karşılayan bir kuyu var.ama kuyunun içindede canavar var.Canavar suyu tutmuş göndermiyor.Aşağıya kim indiyse bir türlü çıkmadı.Şimdi herkes inmeye korkuyor.
Adam düşünmüş ve ilk satın aldığı nasihat aklına gelmiş."Kaderde ne varsa o çıkar".Aşağı inmeye karar vermiş.
Kuyunun dibine inince canavar adamı hemen yakalamış ve yerine götürmüş ve demişki.Buraya gelenlerin hepsine bi soru sordum ve bilemediler.Eger bilirsen seni serbest bırakıcam.Canavar dizine sarışın ve dünya güzeli bir kadın diğer dizinede kurbağa koymuş ve adama dönüp:Söyle bakalım hangisi güzel demiş.adam düşünmüş ve "Gönül kimi severse güzel odur."
Bu cevap canavarın çok hoşuna gitmiş Zira canavar kurbağanın gözlerine aşıkmış.Adamı salmış ve suyu bırakmış.Bu başarıdan dolayı Kral ağırlığınca altın vermiş.
Adamımız yoluna devam etmiş ve nihayet evine varmış.Evinin camından içeri bakmış.Bir de ne görsün,Karısı genç biri ile diz dize oturuyor.Hemen kılıcını çekmiş ve içeri girerken üçüncü nasihat aklına gelmiş; "Hiç bir iş aceleye gelmez ".
Kılıcını kınına koymuş ve içeri girmiş.Hoş beşten sonra karısına o genci sormuş.Kadında:
Sen gittiğinde ben hamileydim vebir oğlumuz oldu. Bu genç senin oğlun demiş....
Size daha iyi hizmet sunmak, içerik ve reklamları kişiselleştirmek için çerezler aracılığı ile internet tarama verileri topluyoruz.