Yüklenme Tarihi: 12 Mayıs 2015 - 17:09
90'larda çocuk olmak mahallede çıkıp oynamak , her gün sevgili Barış Manço'nun Adam Olacak Çocuk programını izlemek , tom ve jerry gibi çizgi filmlerin belirli saatlerde yayınlanması ve es kaza şans eseri bunlara rastlandığında sevinilmesi her akşam en az bir kanalda saat 21.00 da rahmetli kemal sunal filmlerinin yayınlanması pazar günleri barış abinin seyredilmesi hugo ve tolga abinin zevkle ve heyecanla izlenmesi sobalı evlerde ellerinizi ısıtmak için soba borularına korka korka dokunmak etrafta kot pantolonlarını çamaşır suyuna batırmış abiler görmek depremi yaşamış olmak güneş tutulmasını fotograf filmleriyle ve yahut çıplak gözle izlemiş olmaktı . Her gün kral tv'de top 20 listesini beklemekti . Elinizdeki kaseti kalemler sarıp sarıp tekrar tekrar dinlemekti .
90'larda aşık olmak, onu saf, temiz ve masum duygularla sevmek demekti. Onun eline dokunmaya bile kıyamamaktı. Onun karşısında ay böyle dersem üzülür mü, ay böyle yaparsam kırılır mı diye sevdiğinin karşısında heyecan ve korkudan tir tir titremekti.
90'larda aşık olmak, aşık olduğun kişiyi her an her saniye düşünmekti. Cinsellik şimdiki gibi ön planda değildi. Sevdiğini hiç kaybetmeyecek gibi onu sahiplenmekti. Sürekli onunla evlilik hayallerini kurmaktı. Onunla olacak çocuklarını düşünüp evlendikten sonra onunla beraber evde çocuklarıyla yemek yemeyi, oturup televizyon izlemeyi hayal etmekti. onun karşısında duygularını utanarak çekinerek ama bir o kadar da safça, komikçe ve masumca açıklamaktı.
90'larda aşık olmak, cep telefonu yavaş yavaş yaygınlaşırken, facebook, twitter ve whatsapp daha yokken gizli bir mektup yazıp posta kutusuna koymak, evinin numarasını belki o çıkar umuduyla aramak ve eğer annesi yada babası çıkarsa yanlış numara yalanını atıp özür diliyip kapatmaktı.
90'larda aşık olmak, bir hafta sevgili olup çıkma modası yokken sevgilinle bir ömür beraber olmayı düşlemekti. Sevgilinle yiyişmek için çıkmak değil onu gerçekten sevdiğin için çıkmaktı. O zamanlar mahallede sert mizaçlı delikanlı abilerin sevdiğine olan duygularını delikanlılık ve sert mizacı bozulur kaygısıyla ciddi duruşla belli etmeyerek aşkını içinde gizlice yaşamasaydı.
90'larda aşık olmak, platonik ise sevdiğiniz kişiye sevdiğini söylerse kaybedeceği korkusu yüzünden sevdiğine belki de hiç bir zaman sevdiğini söyleyememekti, o aşkı içinde çok acıtsa da unutamasa da bile bile yanmak, bile bile söndürmeye çalışmaktı içindeki aşk ateşini. Onun için en yakın arkadaşı olmak yada ona öyle uzaktan hiç konuşmadan bakmaktı platonik aşk.
İşte 90'larda aşık olmak böyleydi.
İşte bu içerik de Hadi Yine İyisin Tayfun olarak tanıdığımız sevgili Tayfun Duygulu'nun şöhretinin zirvelerinde iken 1993 yılında Trt2'de seslendirdiği Seninle Ölürüm şarkısının videosudur.
Ayrıca bu şarkı da 90'larda aşkı yaşayanlara, sevdiğine kavuşamayanlara, platonik aşık olanlara, aldatılanlara, mahallede yada okulda sert mizacından sevdiği için ağlamayı korkaklık olarak görüp aşkını alevler içinde gizlice kalbinde yaşayanlara, sevdiğiyle yakın arkadaş olup ona sevdiğini hiç söyleyemeyenlere, yasak aşk yaşamışlara ve diğer tüm aşıklara gelsin.
Nostaljik bir değer olur diye paylaşmak ve o güzel günlere yani 90'lara bir dönüş yapmak istedim.
İyi izlemeler.