Yavru Babunu Koruyan Genç Leopar

exixiz - 28.421 izlenme

Yüklenme Tarihi: 02 Mayıs 2015 - 09:44

Memelilerde şefkat ve özellikle diğer türlerin yavrularına yönelik anaçlık çok sık görülen bir olgudur. Özellikle de evrimsel biyolojiyi daha detaylı anlamaya başlamamız ve bu tür "ahlaki" olarak değerlendirebileceğimiz davranışların evrimsel kökenlerine ışık tutmamız, bu hayvanların neden bu şekilde davrandıklarını da anlamamızı kolaylaştırmıştır. Bu videoda da, annesini öldürdüğü 1 günlük bir babun yavrusunu öldürmemeyi tercih eden yaklaşık 2 yaşındaki genç bir leoparı izleyeceğiz.

İnsanlar hayvanları uzun yıllardır (ve hatta halk arasında hala) "otomatik olarak davranan makinalar" olarak gördükleri için, bir hayvanın ne yapıp ne yapmayacağına nasıl karar verdiğini anlamamız güçleşmektedir. Halbuki canlılar, hele ki memeliler ve kuşlar, yalnızca içgüdülerine bağımlı olmayan hayvan türleridir. Bu hayvan türleri (spesifik olarak memeliler) içerisinden evrimleşen insan, bunun en güzel örneğidir. Halen bol miktarda içgüdülerimize bağımlı olsak da, ezici bir yoğunlukta algısal davranışlarımız da hayatımıza yön vermektedir. Bilinç, irade gibi kavramlar, evrimleşen beynimizin birer ürünüdürler. Diğer hayvanların bizler kadar iri beyinleri (spesifik olarak serebrumları) olmaması, onların düşünemediği ya da bilinçli, kendi iradelerine dayalı kararlar veremeyecekleri anlamına gelmez. Sadece bizlere göre daha kısıtlıdır bu yetenekleri ve içgüdüleri çok daha baskındır. Diğer hayvanlarla aramızdaki tek davranışsal fark da zaten budur.

Bir leopar avını parçalarken sadece içgüdüleriyle hareket etmez. "Sabit davranış desenleri" adını verdiğimiz içgüdüsel davranışları aralıklarla sergiliyor olsalar da, tüm davranışları içgüdüsel değildir. Bir leopar, hangi avı, nasıl ve ne zaman parçalayacağını seçebilir. Avlanma stratejilerini deneyimlerine dayanarak değiştirebilir. Bir yol ayrımına geldiğinde ne tarafa gideceğini bilinçli bir kararla tercih edebilir. Avlarının ve avlanma bölgelerinin yerlerini hatırlayabilir, yavrularını buna göre eğitebilir, hatta gerekli gördüğünde bu bölgeleri değiştirmeyi tercih edebilir. Dahası, bu videoda göreceğimiz gibi "doğasına aykırı" gibi gelen davranışları da pek tabii sergilemeyi tercih edebilir. Böyle bir davranışın "doğasına aykırı" olduğunu düşünmemiz de, vahşi hayvanları "programlanmış makinalar" olarak görmemizdir. Hayır! Hiçbir hayvan, özellikle de dediğimiz gibi memeliler ve kuşlar, programlanmış hayvan sınıfları değildirler. Son derece algısal, tercihlerine, bilinçlerine, hafızalarına ve geçmiş deneyimlerine dayalı tercihlerde bulunabilirler.

Üstelik kimi zaman içgüdüler de bu algısal davranışları yönlendirip şekillendirebilir. Özellikle dişi memelilerde gördüğümüz annelik içgüdüleri, başka türlerin yavrularına karşı da ortaya çıkabilir. Dahası, kimi zaman bu davranışlar kafa karışıklığının da ürünü olabilmektedir. Örneğin kedigillerin sıklıkla başka türlerin yavrularını kendi yavrularıyla karıştırdığı görülmüştür. Bu benzetme kafa karışıklığından mı, yoksa kedigillerin diğer türlerin yavrularını tanımalarına rağmen anaçlık mı sergiledikleri henüz net olarak çözülebilmiş değildir. Ancak bu sadece tek bir konudur; bunun haricinde hayvanların kendi tercihlerini yapabildikleri bilinmektedir.
Reklam