Isaac Newton'a göre zaman yaydan fırlayan bir ok gibiydi, asla sapmaz ve değiştirilemezdi.
Einstein ise mutlak zamanın olmadığını ve zaman göreceli olduğunu düşünmüştü.
Ona göre herkesin farklı zamanlarda bulunabilmesi ve zamanı farklı farklı ölçebilmesi mümkündü.
Çalışmasını Einstein'in "İzafiyet Teorisi"ne dayandığını açıklayan Profesör Ronald Mallett, atomun zamanda yolculuğunu bir tür ışık halkası kullanarak gerçekleştirebileceğini söylemişti. Ronald Mallet henüz amacına ulaşamasa da çalışmalarına devam etmektedir.
"Özel Görelilik Kuramı"na göre maddenin ışık hızına yaklaşması durumunda zaman yavaşlar ve ışık hızında ise durur.
Mesela Dünya'dan ışık hızına yakın bir hızda fırlatılan bir uzaygemisi Dünya'ya 1000 yıl sonra geri döndüğünde bu uzay gemisindeki kişiler uzayda sadece birkaç gün geçirdiklerini belirtirler, dolayısıyla Dünya üzerinde 1000 yıl geçmesine rağmen onlar sadece birkaç gün yaşlanmışlardır.
Işık saniyede yaklaşık 300.000 km yol kat eder, insanoğlunun yaptığı ne hızlı uzaysondası olan Helios 2'nin hız rekoru ise saniyede 70 km'dir. Karşılaştırmak gerekirse ışık Helios 2'den 4269 kat daha hızlıdır.
Bu yüzden ışık hızına yakın bir hızda seyahat etmemiz imkansız gibidir ama bir kara deliğin içine girersek zaman kavramı bizim için değişebilir.
Kara Delik, maddelerin çok küçük bir noktaya sıkışmasıyla oluşan ve yakınındaki nesnelerin kendi çekim alanından kaçıp kurtulmasına izin vermeyecek kadar büyük bir kütlenin yoğunlaştığı bir uzay bölgesidir. Işığı bile yutacak güçte bir çekime sahip olduğu için görülemez ve bu yüzden kara delik ismini almıştır.
Bilimsel veriler kara deliklerin içinde zamanın durduğu veya çok yavaş aktığı gösterir.
Eğer biz bir kara deliğin içine girecek olursak anında hiçbir şeyin farkına bile varmadan ölürüz.
Ayrıca Dünya'ya en yakın mesafede bulunan kara delik 1600 ışık yılı kadar uzak olduğu için az önce bahsedilen en hızlı uzay sondası helios 2'nin bile oraya varması 7 milyon yıldan fazla sürer.
Tamamen teorik olsa da solucan deliklerinden de bahsetmekte fayda vardır....
Bir kağıt üzerinde bir köşedeki noktadan diğer köşedeki noktaya giden en kısa yol ikisi arasında çizeceğimiz düz bir çizgidir fakat kağıdı katlayıp iki noktayı üst üste getirerek bu noktalardan bir kalem geçirip delik açabiliriz. Böylece noktalar arasındaki en kısa mesafeyi bulmuş oluruz.
İşte solucan deliklerininde buna benzer bir şekilde beyaz delikler ve kara delikler arasında bulunduğu ve solucan deliklerinin içinden geçilerek evrenin farklı yerlerine farklı zamanlarda çıkılabileceğinin mümkün olduğu düşünülmektedir.
Bunların yanında bazı bilim adamlarına göre ise geçmişe gitmek imkansızdır,
Çünkü eğer bir zaman makinesiyle geçmişe gitmiş olsanız ve dedenizi öldürseniz mantığa göre sizin doğmamış ve geçmişe gitmemiş olmanız gerekir.
Bazı bilim adamlarına göreyse evrenimize paralel olan farklı evrenler mevcuttur ve geçmişe gittiğimizde alternatif bir Dünya'ya varmış oluruz ve böylece geldiğimiz Dünya'yı etkilememiş oluruz.