Açıklama
Yükleyen: Alkışlarla Yaşıyorum
Yüklenme Tarihi: 05 Aralık 2014 - 14:22
Zonguldak şehir merkezinden geçen tren yolu tehlikeye davetiye çıkartıyor. Yayalar yaya kalmaya devam ediyor
Zonguldak şehrinin oluşumu, kömürün işletilmesiyle başlar. 1840’lı yıllarda başlayan taşkömürü üretimi 1850’den sonra hızlanınca, Taşkömürü Havzası da giderek büyür ve gelişir. Maden ocaklarının faaliyete geçmesiyle, havzaya yerli ve yabancı sermaye girişinin sonucu olarak kömür ocakları birbiri peşine açıldıkça, baş gösteren ekonomik ve sosyal şartlar maden ocaklarının açıldığı her saha çevresinde yeni yerleşim birimleri meydana getirir.
Diğer maden havzalarında olduğu gibi; Zonguldak Kömür Havzası’nın ve madencilik tesislerinin korunması, madencilik faaliyetlerinin düzenlenmesi için özel yasalar çıkarılmıştır. 1865’ten sonra havzada yerleşme izni belli bir plan içinde Bahriye Nezareti tarafından verilmiştir.
Limanı ve yükleme tesislerinin 1897’de yapımından sonra, maden ocaklarından limandaki yükleme tesislerine kara ve demiryolu ulaşımının sağlanması sonucu maden şirketlerinin varlığıyla madenci kasabası olarak gelişen Zonguldak, göç alarak büyük bir yerleşim alanına dönüşür.
Virancık (Kozlu çevresi), Pazarcık (Üzülmez ve Çaydamar Çevresi) Acem (Bağlık çevresi) ve Kilimli (kilimli çevresi) Kariyerleri sahillerindeki kömür yükleme iskeleleri çevresinde başlayan yapılanma, maden şirketlerinin varlığıyla gelişir.
1936 yılında Zonguldak’a gelen yazar İsmail Habib (Sevük), kentteki gözlemlerini şöyle anlatır: “ iki ucu boğuk çarşının ortasından bir de kömür treni geçiyor, birer tonluk vagonetleri arkasına sıralamış, gelirken dolu, giderken boş; kalabalıktan dolayı hızlanamayarak, boyuna düdük öttüren, tozlu dumanlı, takır tukur bir kömür treni. Şehrin sıhhati ve estetiği namına bu treni kaldırmak öylemi ? İyi amma, şehir yokken bu tren ve bu hat vardı. Madenciler ayak diremiş; burada asıl olan maden, ekleme olan şehirdir. Treni değil şehri kaldırın. Sahi, Bir kozalaktan kocaman bir ağaç çıkar gibi şu alımlı çalımlı Zonguldak bu vagonetlerden çıktı. Daha kırk yıl önce (1900 öncesinde) burada 18 ev varmış. Benim 15 yıl önce (1911’de) gördüğüm Zonguldak’ı bile ara da bul. Endüstri şehirlerinin kerameti, birdenbire gelişmek; İyi amma maden oraya çabuk şehir ol demiş, fakat arazi de burada şehir olmaz demiş...”
(alıntıdır)