10 dakikalık bu kısa filmimiz, yumurtasından sağlam çıkmış civcivleri, sakat, sağlıksız ya da ölü civcivlerden ayıran bir fabrikada geçiyor. Fakat bu sakat civcivlerin arasında çok geçmeden bir 'siyah' civciv peyda oluyor. Siyah civciv de ne yazık ki sağlam civcivlerin arasına alınmıyor. Film Yugoslavya zamanında Sırp bir yönetmen tarafından çekilmiş. Böylelikle filmin aslında totaliter rejimlerin, ırkçılığın, öldürme kamplarının bir alegorisini çizdiği söylenebilir. Keza yönetmen Aleksandar Ilic de şöyle demiştir: "Malj filmi kazara çekildi. O zaman benden istenen, Yugoslavya’da tarım konulu bir film üzerinde çalışıyordum. Varazdin’deki gıda fabrikası Koka’da işçilerin civcivleri seçtikleri bu taşıyıcı bandı gördüm. Siyah civcivlerin büyüme süreci yavaştı. Siyah civciv banda ulaşırsa, tokmağın altındaki varile gidiyordu. “Beyaz” olanları seçiyorlardı. Tüm olanlar korkunçtu. Bana Hitler’in toplama kamplarını hatırlattı... Herkes bu filme farklı bir anlam veya metafor (mecaz) verebilir." O kara civcivin hayatını tayin eden insanların ellerine doğru koşması ve yaşama inancını hiç kaybetmemesi oldukça dokunaklı olmuş. Film kafamıza kafamıza inen bir 'tokmak' gibi. İzleyiniz, efendim.